(Mevlana
Hazretleri Korkmamız ve sormamamız gerekleri anlatıyor)
1870.
Yağmur rahmettir, nimettir amma kork şimşekten, yıldırımdan;
Günlerin
padişahısın amma kork günlerden.
Padişahların
lütfu (Büyük kişinin yaptığı iyilik),
küstahlaştırır amma zamansız küstahlıktan kork.
Aslan
(Yiğit kişi) güldü mü emin olma;
Kork
o anda kan içen yaradan.
A
sinek gönlünü verme şekere;
Göz
bademdir amma kork bademden.
O
Ay yüzlü güzel olmayınca sorma halimizi;
Aşkından
başımıza neler geldi, sorma hiç.
Bak
da gör, yüzünden yüceler de ışıkla doldu, aşağılar da;
O
yüce boy-posun salınışını, titreyişini sorma da sorma.
Aşk
gayretiyle inci tanesi gibi dökülen gözyaşlarına bak;
Fakat
sorma a denizin aralığını, dalgalarını.
Kanımıza
ayak basma;
Safradan,
sevdadan sorma bana hiç.
Gönlümün
kanını gör, fakat söyleme kimseye;
O
şuh, o kavgacı güzeli hiç sorma.
Bak
da gör, yüz binlerce gönül kuşunun kanatları, tüyleri yolunmuş;
Kafdağı’nı,
Zümrüdüankaa’yı sorma sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Sevgili olarak
kabul ettiğimiz Allah dostunun koruması olmadan hiçbir şeyden emin olmamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Yücelere
çıkmanın, yüce kişilerle beraber olmanın kolayca elde edilemeyeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşk
yoluna binlerce kişinin yola çıktığını, çoğunun varması gereken yere varamadan
güçlerinin tükendiğini, incelikleri tam kavrayamadıkları için yardım
alamadıklarını, önerilen temizliği yapamadıklarını, benlikten ve dünyaya ait
değerlerden kurtulamadıkları için bu ağırlıkları kanatları taşıyamadığını,
hedefe varamadıklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ