DİVAN-I
KEBİR 4. CİLT 2150 İNCİ BEYİT
(Mevlana
Hazretleri Allah’a yakın olduğunu anlatıyor)
2150.
Nerde olursak olalım, nereye gidersek gidelim senin kâsenin (Yemek kabının) başındayız;
Senin
sofrandayız.
Senin
sanatkâr elinden çıkan resimleriz, senin nimetinle yetişmişiz, senin ekmeğinle
gelişmişiz.
Güvercin
gibi senin burcunda doğmuşum;
Uçunca
da senin kubbenin, senin sayvanının çevresini tavaf ederim.
“Nerde
olursanız olun, o yana dönün” dedin ya (Bakara suresi
144);
Gönül
şişesiyle ben de senin perini çağırıyorum.
Her
zaman beynimize bir resim yaparsın;
Biz
senin yazının, senin adının yazıldığı bir sayfayız adeta.
Musa
gibi biz de dadıdan pek az süt emiyoruz;
Çünkü
senin memenin sütüyle sarhoşuz biz.
Hırsızdan
da eminiz, yol kesenin hilesinden-düzeninden de;
Çünkü
altın gibi senin haremindeyiz (Yakınındayız),
senin hazinende.
Canımız
böylesine sarhoş, gönlü hoş işte, çünkü aceleci de olsa, ağır da davransa canın
yüzünden.
Feleğin
altıntopunu biz çelip (Yön verip) oynatıyoruz;
Nasıl
oynatmayalım ki senin çevgeniniz (Topa vurulan ucu eğri
sopayız) biz.
İster
bizi çevgen yap, ister top;
Şu
devlet yeter bize ki senin meydanındayız.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
*
İşte
böyle yaren;
Allah’la
beraber yaşadığımızın farkına varmamız, bu birlikteliği devamlı kılmamız için
Mevlana Hazretlerinin sözlerine çok dikkat etmemiz, doğru kabul etmemiz,
içselleştirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
(Mevlana Hazretlerini severek bağlanan, dost olarak kabul
edenin şüphelerden arınacağını, gece gündüz Hazretin sözlerinin doğru olduğunu
defalarca görerek bu yolda en ufak şüphe bile duymayacağımızı yaşayarak
göreceğiz)
(Mevlevi olup hiç pişman olan duydun mu?
Merakını yenmek için, eleştirip kötülemek için malzeme arayanların girip
çıktıkları büyük bir şehirdir Mevlevilik.
Bu şehirde kalıcı olanlar çok azdır ve Mevleviler müşteri
aramazlar, öğrenmek isteyene yardım ederler.)
*
RAVLİ