(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini olan aşkı anlatıyor)
2270.
Yabancılar gibi neden öyle uzakta durdun?
Gel,
gir delilerin halkasına.
Utanma
da ne oluyor?
Âşıklık,
ondan sonra da utanç ha!
Can
da ne oluyor?
Bu
heves, ondan sonra da can kaygısı ha!
Bir
cana satıyor bir öpücüğü;
Var,
git satın al, bedava mı bedava.
Şu
deniz aşkla coşar köpürür;
Ay
bile gökte baş eğer (Saygı gösterir) aşka.
Aşkı,
evleri ateşe yakan, kalktı da komşuların evine geldi.
A
uykuları bağlayan, gel bu gece;
Uykumuzu,
vuslatınla (Gizlice buluşarak) işsiz-esersiz bir
hale sok.
Her
padişahın koruyucuları, kullarıdır (Sevgiyle bağlanıp
dostluk edenlerdir);
Bizim
padişahımız da kullarına (Sevgiyle bağlanıp dostluğunu
devam ettirenlere) gözcülük, bekçilik etmede.
Padişahımız,
uykudan da dışarı, uyanıklıktan da;
Canımızın
ta içinde etek sürümede (Dolaşmada).
Bu
gece bir güzel görüyorum;
Elinde
de bir meşale var;
Yarabbi,
kimdir o?
Uyku
da kaçtı gitti, coşkunluk artıkça artıyor;
Fil
gene hatırladı Hindistan’ı (Delilenmeye başladı).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlevilere
çekinmeden yakınlaşmamız, sıra dışı davranışlarını anlamadığımız için onları
deli sanmamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Aşk sanatını
Mevlevi olandan öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Sevgiyle bağlanıp
dostluğa devam ettiğimiz Allah dostlarının bize gözcülük ettiğini, bekçilik
yaptığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlevi
büyüklerinin kendilerine bağlananları koruyup koruduğunu, başka büyükleri ise
ona bağlı olanlar tarafından korunduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ