(Mevlana
Hazretleri ölüm sonrasına hazırlık yapmamız gerektiğini anlatıyor)
1990.
Padişahın yüzünün ışığı dünyayı tuttu (Aydınlattı);
A
bekçiler, sabah oldu;
Göç
var.
Halil’in
kuşları gibi uçun başlarınızın bulunduğu (Can verenin
emrettiği) yere;
Çünkü
başsız mal-mülk olamaz;
Göç
var.
Asıllarına, yani can denizine doğru dostlar topluluğu yağmurlar gibi
yağıyor, seller gibi akıyor;
Göç
var.
Gayb
mülküne beylerbeyi kesilenler, kaana (Hakana) aciz
(Gücü yetmediği halde) birer âşık olmuşlar;
Göç
var.
Evi-barkı,
çoluğu-çocuğu, döşeği-yastığı bırak;
Vazgeç
attan-katırdan, vazgeç eğerden semerden;
Göç
var.
Padişah
Tebrizli Şemseddin’in huzurunda cansız toprak bile cana dönmüş;
Göç
var.
Gönlün
daralsa, sıkılsa da, usanıp bezsen de bu yolculuktan kurtulmana çare yok a
münasebetsiz.
Gönlünü
hoş tut, başını sağa-sola sallama;
Hadi
düş yola, ağır davranmayı bırak.
Yoksa
çeke-sürüye götürürler seni;
Her
yanda bir çavuş var, her tarafta bir elçi.
Evde
yoksun, düşüncen nerelerde?
Halkın
düşünceleri, hep yol azdıran gulyabanilerin (İnsanın
gördüğünü sandığı korkunç hayaletlerin) ellerinde.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah dostunun
bizim ne kadar parçalanmış olduğumuza bakmadan bizi bir araya getirebilecek
güçte ve yetkide olduğunu öğrendik.
2.
Her şeyin özüne,
köküne, aslına doğru çekim olduğunu, bu çekimin göç halinde yapıldığını,
herkesin geç kalmadan bu kervana katılması gerektiğini öğrendik.
3.
Dünya işlerinin
telaşından sıyrılarak canımızın göç edeceği (Ölüm denen
olay) gerçeğini bilincimize getirerek gelecek için hazırlık yapmamız
gerektiğini öğrendik.
4.
Tebrizli
Şemseddin Hazretlerinin karşısında kendimizi onun eline kayıtsız şartsız teslim
etmemiz, onun bizi ölüm sonrası uzun yolculuğa hazırlamasını hiç itiraz etmeden
istememiz gerektiğini öğrendik.
5.
Ölüm ve sonrası
yolculuktan kurtuluşun olmadığını, direnmenin fayda sağlamayacağını bilmemiz
gerektiğini öğrendik.
6.
Aklımızı
başkalarının sözleriyle başımızdan, güvenli yerinden uzaklaştırmamız,
düşüncemizle aklımızın başımızda ve sahtekârların yönlendirmesinden, bizi
kullanmasından, yönlendirmesinden kurtarmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Halkın
düşüncelerinin bizi doğru yolumuzdan ayıran ve azdıran, korkularla bizi bir
alana hapsetmeye yönelik, sürü gibi olmamızı isteyen zorlamaların çeşitleri
olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ