(Mevlana
Hazretleri Şems’i Tebrizi Hazretlerini anlatıyor)
1930.
Küstahlık (Saygısızlık, kabalık, terbiyesizlik) etsem
bile konuğun değil miyim senin?
Lâyık
(Uygun) değildir, öldürme konuğu.
Bu
meydanın sarhoşuyum, bu meydana yığılmış-kalmışım ben, şişeyi kırma meydanın
sarhoşunu öldürme.
A
Tebrizli Şems, padişahım sensin benim;
Doğan
(Avcı) kuşu kesilmişim, öldürme padişahın
doğanını.
Bizimsin
sen, bizim gibi neşelensin gönlün;
Gül
bahçesinde hür ol hür selvi gibi.
A
nazlım, a nazeninim, aşk kalfalarındansın (Usta
olamamış, çıraklığı tamamlamış) gönüller açmada usta ol aşk gibi.
Bir
gam (Sıkıntı) gelirse sarıl boğazına, ondan öç
al (Kötü işe kötülükle karşılık ver), adalet
beyi kesil.
Canın
bir Tanrının meclisinde sarhoş;
Varsın,
bedenin, halk arasında, halkın biri olsun.
Gâh
(Bazen) Husrev gibi Şirin’e güledur;
Gâh
(Bazen) ayrılığından dağları delen Ferhad’a (Sevene) dön.
Gâh
(Bazen), onun gül bahçesi gibi neşeler saç;
Gâh
(Bazen), bülbül gibi ağla, güzel-güzel feryatlar
kopar.
Selvi
boyu salınmaya başladı mı ona karşı toprak ol;
Gülü,
amberler (Güzel kokular) saçmaya koyuldu mu yel (Rüzgâr) (Götüren, dağıtan)
kesil.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Konuk yanlış
hatalı davransa bile naz ettiği seviyesinden hoş görülmesi gerektiğini
öğrendik.
2.
Sevgiyle sarhoş
olanın hoş görülmesi, cezalandırılmaması gerektiğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin bütün Mevlana Hazretlerini seven, bağlanan, dost olan ve
dostluklarını devam ettiklerinin padişahı olduğunu, aşkın padişahlı olarak bu
sanatı öğrettiğini öğrendik.
4.
Halk arasında
bedenimiz halktan biri olarak, canımızın da Allah dostlarının toplandığı mecliste
sarhoş olması gerektiğini öğrendik.
5.
Sevgiliye
kavuşmak için çok çalışmamız gerektiğini öğrendik.
6.
Bazen neşeli
bazen de ağlayarak yüksek sesle aşkımızı ilan etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevgiliye
kavuşan kişinin onun ayakları altına kendini koyması, onun güzelliklerini,
sözlerini hızlıca etrafa saçmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ