(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini davet edişini anlatıyor)
910.
Dayandın da dayandın, sonucu râmoldu (Emrine girdi)
deniz sana, râmoldu (Boyun eğdi);
Geminin
akıp gitmesi için yelken şişirdin, yelken.
Yokluk,
o Çin güzelinin ayaklarına baş koydu, çünkü altın bir hâlhale (Kadınların ayaklarına taktıkları bileziğe) benziyordu
yokluk.
Doğru
söyle sevgili, bugün ne yanından kalktın?
Bir
başka şey olmuşsun sen, önce böyle değildin.
Sevgilinin
yüzünde onun rengini gördüm de sordum ondan;
Başını
salladı, yani sen buna mahrem (Yabancı) değilsin
demek istedi.
Dün
kapıya bir tacir geldi, fakat onun aşkı dedi ki:
“ Evet, altının-gümüşün var, fakat altın gibi bir er değilsin
sen”
İzinin
tozuna canlar feda olasıca güzel, bahaneler icat ederek gelmişsin, etme, elini uzat,
aç kapıyı, gir içeriye;
Kendi
evine kendin geldin.
Yoğu
vara vurdun, bir tozdur, kopardın;
Pek
güzeldin sen, noolordu (Ne olurdu) çıkagelseydin, görünseydin.
İki
dünyada da yol-yordam budur;
Önce
zahmet-cefa, sonra zevk-sefa;
Fakat
sen iki âlemden de ötesin, zahmetsiz zevksin, acısız tatlısın sen.
Bildiğin
ayrı bir zevki vardır, yabancının ayrı bir zevki;
Sense
hem önüne ön olmayansın, hem de yepyeni, hem bildiksin, hem yabancı.
Kalenderin
gönlüne yara da sensin, mehlem de sen;
A
mutlak ışık, yokluğun yarası da sensin, mehlemi de.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin evin içinden birisi gibi gelmesini istediğini, bahaneler
bulmasına gerek olmadığını öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin gizlenmesini istemediğini, bildik biri gibi
zevkle gelmesini istediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin çok özellikli güçlü biri olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ