(Mevlana
Hazretleri, Şems Hazretlerini anlatıyor)
830.
Hoş geldin Çelebi (Görgülü, terbiyeli, olgun kişi ),
gel buraya;
Gece
yarısı damımızın üstünde kimi aramadasın sen?
Gâh
(Bazen) ben keşişim der, siyahlara bürünür,
eline asa alırsın;
Gâh
garibim, bir Arap’ım ben der, imâme sarınır (Zırhlı
sarık), mızrak taşırsın.
Onlarla
karışayım, birleşeyim, güzel bir yol-yordam kurayım diye tuttun beni, ta
Horasan’dan çektin, Yunanlıların kucağına attın.
A
Muhammed (Övülmüş), a güzellikte Sungur’a,
alımlı Zeyneb’e benzeyen, senin padişahlığın, bana karşı mat olmuştur (Yenilmiştir), mat.
Arap’a
döndüm mü fâilâtün fâilât;
Bakın
da görün dersin, bütün dünya gömleğimin içinde.
Filozofa
kendini illet-i üla (Sebebe bağlıymışsın gibi) gösterirsin;
Bundan
ne ziyan gelecek sana?
Sen
efendimsin benim, efendim.
İster
böyle ol, ister öyle, canımızsın bizim canımız;
Hangi
dilden istersen buyur, a padişahım, a Hüsrev’im (Hükümdarım),
şirin dudaklısın sen.
Seni
sevmeye geldim, sana lâyık değilim amma gene de sevginle yandım;
Ya
Tanrı nurusun sen, ya Tanrısın
yahut meleksin yahut da peygambersin.
Yahut
ne busun, ne o da ancak şekle girmiş, şekillenmiş
aşksın sen;
Hangi
ordudasın, hangi alayda?
Gönül
gamını yedim mi gönüle acıyasım (Acıma duygum)
gelir de o yoksul gönül derim, neden bu kadar yanılıyorsun, neden ateşler
içindesin böyle?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin şekle girmiş, şekillenmiş aşk olduğunu, güçlü bir şekilde dünyada
kendini gösterdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretleri Mevlana Hazretlerini Anadolu’ya bir şekilde çekerek aşkı ve aşk
sanatını öğretmesini istediğini öğrendik.
*
RAVLİ