(Mevlana
Hazretleri aklın delilik yerine gitmesini anlatıyor)
1050.
Canlar (Mevleviler), her an ne görürler yüzünde
senin?
Nedendir
her zaman böyle çalıp oynamaları?
Neden
her gece bekçilik ederler aşkının damında;
Neden
her gün kapıcılık ederler kapında?
Bu
kadeh, nasıl bir kadehtir ki canlara sunup duruyorsun?
Abıhayat
mıdır sunduğun, yoksa can ateşi mi?
Nasıl
bir sır söyledin gönüllere ki düşman oldular cana;
Nasıl
bir dert verdin ki derman olmada dert?
Aşkının
ışığı, köylüye (Kaba ve anlayışsıza) ne öğretti
de gayb levhinden (Allah’ın takdir ettiği kaderden)
her an yazılar okuyor o?
A
Tebrizli Şems, şu yüce köşkten in de şu geçici dünya, ölümsüz bir hale gelsin.
Buğra
Kaan (Hârizm hükümdarlarından biri)), bayram
töresine Buğra Kaanlık (Öncülük) etti;
Zühre
(Venüs yıldızı, Güzellik ve zarafet-Hoşa giden
çekiciliğe, biçime, görünüşe, konuşma ve davranışlara sahip olmak bilgisi)
gökten indi de baş hanendeliğe (Şarkı söylemeyi)
geçti.
Cebrail,
bir kere daha Halil’e (Sadık-samimi dosta) konuk
oldu da semiz buzağıyı cömertliğinden kesip kızartıyor Halil.
(RAVLİ HALİL TANRI DOSTU OLMAK yazarak Googleden okumalısın)
Konukluk
günü bugün, buyurun temiz canlar, böyle bir konuklukta kafataslarının kâse
olması (Tanrı şarabı konan kadeh olması) daha
güzel.
Seher
çağı, bana coşkun bir ses geldi;
Kalyadan
(Sadeyağ ile pişirilmiş kabak veya patlıcan yemeği),
boranı dan (Yoğurtlu,
sarımsaklı, zeytinyağıyla yapılmış ıspanak yemeğinden) güzel bir koku
geliyor burnuma.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems hazretlerine
yüzüne bakan Mevlevilerin, Hazretin yüzündeki nurundan farklı faydalar elde
ettiklerini, ona âşık olduklarını, tekrar görmek istediklerini öğrendik.
2.
Mevlevilerin Şems
Hazretlerini çok sevdiklerini, onun sahip olduğu sırları öğrenmek istediklerini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Her
zaman Allah’tan güzel kokular gelerek bizi kendisine ve dostlarına çekmek için
gizli bir yol gösterdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ