(Mevlana
Hazretleri Allah’ı anlatıyor)
1070.
(Hastaların) Hepsi de dertlerine (Hastalıklarına) derman (İlaç)
aramada;
Dertlerinin
dermanıysa seni arıyor, seni istiyor;
Çünkü sensin derdi de yaratan, dermanı da.
İnsanı
halkın, kapısına kadar düşüren dertler, önceden meydana gelen bir perdedir;
Sonu,
sonucu sensin, sonunda senin kapına başvurulur.
Nerde
bir bağlanmış, kapanmış iş varsa o işe, gözü kapayan sensin;
Nerde
bir iş revaç (Geçerlilik ve değerlilik) bulur,
aydınlanırsa o parlayan parıltı sensin.
Onunla
yatışsınlar diye yaralılara feryat bağışlarsın, fakat gerçek âlemine bakarsam
derdimizle feryat eden gene sensin.
Sensin
diyen de vallahi sensin;
Sensin
bu meydanda top, sensin çevgen, gene de sensin
şu meydandaki oyunu seyreden.
Bunu
birisi inkâr eder, deliller koşmaya girişirse onun nefsindeki vesveseler
yüzünden deliller koşan da sensin.
Birisi
sensin der de bu sözünden de korkarsa onun canında korku perdesine gizlenen,
korkan da gene sensin.
Bir
düşünceyle gül bahçesi edersin zindan bucağını;
Her
zindanın eziyeti sendendir, her gül bahçesinin zevki senden.
Bir
işi biri ister, öbürü istemez;
Onları
bu aykırılığa sen düşürdün, sensin onların
fitnesi (Karışıklığı, kargaşası), sınanması (Değerinin anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını
bulmak için birini veya bir düşünceyi yoklamak, demek, tecrübe etmek).
O
bunun sevgilisidir, gene o, öbüründen nefret eder;
Gözleri
bağlayan sensin gözün-gönlün kıblesi, varı-yoğu sensin.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Yaşamımızın her
anını Allah’ın kontrolünde olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gören
gözü verenin de, gören gözü perdeleyip hakikati olduğu gibi görmesini
engelleyenin de Allah olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ