(Mevlana gönlü anlatıyor)
1200.
Su gönülden göğüslere dek (Öneriler-düşünceler)
temiz gelir;
Fakat
göğüs bulaşıksa (Düzensiz, karışık), pisse (İçi çerçöple dolu ve karışıksa) sözlerin hepsi boştur,
kötüdür (Gıda veren sözler olsa bile beğenilmez)
Suya,
(Havadaki) buluttan yağmuru emen kavuşur (Sevgi ve anlayışı kirlenmemiş temiz kişi elde eder);
Oluğunda
istidat (Gökten yoğun olarak gelen merhamet ve bağışlara
içine almak için yol açma yeteneği olan), kabiliyet bulunan adam, suyu (Ebedi yaşam içeceğini) elde eder.
Başka
oluklardan su alan dam, (Başkasının sözünü kendi sözü
gibi söyleyip kendisini üstün göstermeye çalışan kişi) hırsızdır;
Başkalarının
damından su çalan, bir nakilcidir (İleticidir),
rivayetçidir (Söylenenleri başkasına aktarandır)
ancak.
Gözünün
yaşından gül biten, nergis (Çiçek) açan kişidir
âşık;
Nergisler
derip devşirense (Güzel sözler toplayan kişi) demetçidir.
Terazinin
kefeleri (Terazinin ölçü ve tartılacak olanın konduğu
kap) , tartı zamanı birbirine denk olsa bile dili eğriyse (Doğruyu anlaşılır şekilde söylemeyen, doğru başlayıp bir
yerinden yön değiştiren, çarpıtan) o terazi (Ölçü
aleti) bozuktur.
Canının
hali, kokusu, rengi örtülü olan kişinin söylediği her söz, anlama bağlıdır, anlamla ilgilidir.
Mesleğinin
eri olan bir hekim, hastaya acı ilaç verse bile zulüm (Eziyet)
ediyor gibi görünür amma adalet sahibidir.
Ayak,
karanlıkta bile ayakkabısını bilir;
Gönül, zevk yoluyla bu, hangi konaktır anlar, duyar.
Şu
tufanda (Gökten yağan yağmurla ve yerden çıkan suların
felaketinde) gönüldesin (Korunaklı yerdesin),
Nuh’un gemisinden, hoşsun;
Konak
korkulu amma yüreğin oynamasın, ürkme kardeş.
Kimi
tanımak öğrenmek istiyorsan düşüp kalktığı kişiye bak;
Çünkü
devlet-ikbal sahibi olan (Baht açıklığı, yüksek
makamlara ulaşmış olanla ), dünyada devlet-ikbal sabiyle düşer kalkar (Kişi ne olmak istiyorsa o özelliklere sahip olanın yanına
gider).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’tan gelen
her ne ise temiz ve yararlı olduğunu, gelen her ne olursa olsun kişi problemiyle
karıştırılırsa hiçbir işe yaramayacağını öğrendik.
2.
Allah’tan, Allah
dostları aracılığıyla geleni ilaç gibi, gıda gibi içine akıtacak yollar
yapanın, bu akanları içselleştirip içinde depolayanların çok fayda
göreceklerini öğrendik.
3.
Başkasının
sözlerini kendi sözü gibi söyleyenlerin hırsız olduğunu öğrendik.
4.
Başkasının sözünü
hiç değiştirmeden olduğu gibi aktaranlara nakilci dendiğini öğrendik.
5.
Âşıklık makamına
ulaşan kişinin çok iyi ve güzel olacağını öğrendik.
6.
Güzel ve kaliteli sözleri toplayıp bir araya
getirip sunan kişinin demetçi olduğunu öğrendik.
7.
Doğruyu olduğu
gibi gösteren sözü söylemenin yeterli olmadığını, söz söyleyenin de doğruyu
söyleyen, gösteren kişi olması gerektiğini öğrendik.
8.
Gönlünü doğru ve
kaliteli sözlerle dolduran kişinin; canının kokusu ve renginin örtülü hale
geldiğini, sözlerinin anlamlı sözler olduğunu, bir davranış ve olguyu
hatırlatan düşünceyi ortaya çıkardığını öğrendik.
9.
Olgun kişinin
sözlerinin acı ve eziyet veren gibi gözükse de sonuçta kişinin hastalığına iyi
edecek sözler olduğunu öğrendik.
10.
Gönlümüzün beğeni
özelliği ile görmese de gideceği yolu bileceğini, nerede konaklayacağını, zevk
yoluyla karar vereceğini öğrendik.
11.
Mevlevilik
yolunda olan kişinin bilmeden yaşadığı çok şeyin ortaya çıkmasından
korkacağını, kendisinde büyük değişikliklerin sarsıntılar oluşturacağını ancak
korkmamak gerektiğini, kurtuluş gemisinde olduğumuzun farkında olarak Mevlana
Hazretlerinin korumasında olduğumuzu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sürüye
koçluk yapacak kuzunun koçun yanında ve yakınında zaman geçireceğini, yakınında
uyuyacağını öğrendik, anladık.
Herkes
tanımak ve öğrenmek istediği kişiye gittiğini, tanınan o kişi gibi olmak
istediğini, biz de nereye, kime gidiyorsak istediğimizin açıkça ortada
olduğunu, aynı cinsten olanların birbirine doğru gidip sakinleştiklerini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ