11 Temmuz 2017 Salı

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 860 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
                              
860. A (İçi Tanrı şarabıyla dolu) kadeh, yüzümü-yanağımı parıl-parıl parlattın, alev-alev kızarttın;
A gam (Üzüntü), sonucu (Sonuç olarak) gönlümden kaçtın gitti (Gittin), kaçtın gitti (Gittin).

A saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi), kadehimize yudum-yudum şarap döküp duruyorsun;
Deli-divane (Sıra dışı biri) olmamızı istemiyorsan ne diye döküyorsun yani?

A saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi), hani o güneşe benzeyen günde her şeyi coşturup oynatan ışığı zerrelere döküyordun, nerde o lütuf (İyilik)?

Elini dudağına koyuyor, sus demek istiyorsun;
Sustum ben, fakat bizim için döküp durduğun o yudumcuklar söyleyip durmada.

Cüneyd’in  (Sofilerin Ulusu’nun) kanını döktün de o, oh dedi, vur-vur, daha yapacakların yok mu, fazlası yok mu bunun?
O kanı nerelere damlattınsa oradan bir Beyazid (Gerçeği araştıran, dünyada meydana çıkmışların öğretmeni) bitirdin.

Yere damlayan ilk yudumda Âdem’in toprağı canlandı;
Göğe dökmeye başladın, bir Cebrail (Aklıselim-Sağduyu- Doğru, akla uygun yargılar vermeyi sağlayan yetenekli kişi) var oldu.

Önce dökmek için gerçekleri seçiyordun, fakat merhamet sarhoş olunca rastgele Lâyık (Uygun) olmayanlara da dökmeye başladın.
Ekmek sana lâyık (Uygun) değil, fakat ekmeğe can veriyordun sen;
Sakanın (Evlere su getirenin) suyunu satın almada, sakaya döküp saçmadaydın sen.

Hani Musa’ya bir ateştir, göstermiştin, fakat nurdu o;
Ateş tonunda (Alev renginin açıklığı ve koyuluğunda) ışık saçıyordun, aydınlık döküyordun sen.

Cuma günü, senin yanında toplanacağımız gün, ayrı-ayrı şarap sunduklarını hep bir araya toplayacağın gün ne vakit gelecek?
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Tanrı şarabının insanı canlandırdığını, doğruyu sevdirdiğini, akla uygun olanı kabul etmeyi, sağduyu sahibi etmeyi sağladığını öğrendik.
2.    Su ekmek derdinden canımızı, düşüncemizi kurtarıp nuru olduğu görmemiz gerektiğini öğrendik.    
                         * 
İşte böyle yaren;
Cuma gününün önemli bir gün olduğunu, Tanrı şarabından içenlerin değişik zamanda bir araya gelen insanlar olduğunu öğrendik, anladık.
                            *

RAVLİ

Popüler Yayınlar