16 Mart 2013 Cumartesi

MAHZENİ ESRAR SIRLAR HAZİNESİ 8

PEYGAMBERİMİZİN GÜZELLİĞİNİ ANLATAN ÜŞÜNCÜ GÜZELLEME

Ey Medine’nin gömleğini, Mekke’nin peçesini taşıyan güzel,  güneş daha ne kadar gölgede kalacak?

Ay isen bize ışığından bir huzme gönder.
Gül isen bize bağından bir koku ver.

260-Yolunu bekleyenlerin canları dudaklarına gelmiş, feryat elinden ey feryatlara yetişen sevgili.

Atını Acemler diyarına (Arap olmayan yere) sür.
Arap ellerinde oturma.

Çünkü gecenin yağız atı, orada; gündüzün ala renkli atı buradadır.
Ülkeyi süsle, cihanı tazelendir.

Her iki dünyayı sesinle doldur.
Sikkeyi sen bas.
(Sultanlığı sen yap) ki emirler haddini bilsinler.

Hutbeyi (Öğüt veren sözleri) sen oku ki, hatipler susmasını öğrensinler.
Senin toprağın, velilik mertebesine bir koku verdi.

(Velilere gül kokusu vererek, koku kaynağı olan gül bahçesini aramalarına yönlendirdi, yani Tanrı’ya yönlendirdi.)

Fakat nifak (İkiyüzlü bozguncuların etkisi ile dikkat başka yöne çekilmesi) rüzgârı geldi, o kokuyu dağıttı.

265-Başıboşların ipini çek, bu minberi (Öğüt verilen yer) bulaşık insanlardan (Kötü hazırlanmış, tadı tuzu olmayan) temizle.

O minberler soysuzlar yuvası (Üstün nitelikleri olmayanların ele geçirmesi) oldu.
Onlara düzen ver, alçakları da ölüm çukuruna at.

Hayır (İyilik) işleyenlere ihsanını azaltma.
Yağmacılara arpalıklar ver (Çıkar sağlayacakları din öğütçülerin içinden ayıklayarak başka bir alan sağla), biz hepimiz cisimden ibaretiz, gel sen bize can ol.

Biz hep şeytanlarız (Şeytan gibi davranıyoruz).
Bizlere sen Süleyman ol (Senin kontrol altında çalışanlar olmak).

Başbuğ sensin, sürü neden yalnız olsun?
Merkezi sen tutuyorsun, burada sancağa ne lüzum var?

270- Bir taraftan dinde yarıklar açıyorlar (Şüpheyi, vehmi, kuruntuyu öne çıkarıp, etkinleştirme.) öte taraftan pusular  (Tuzaklarına yönlendirip düşürmeye çalışırlar) kuruyorlar.

Ya şeytanın üzerine bir Ömer (Adaleti sağlayan) gönder yahut cenk alanına bir Ali (Savaşan yiğit) yolla.

Başına ay gibi bir Yemen tülü sar, geceyi ayın başına ört (Sadece senin ışıkları görünsün).

Köşeye büzülmüş birkaç biçareye (Çaresiz) biraz cilve göster,   kendini şaşırmış şu birkaç zavallıya çare bul.

570 yıldır uyuduğun yetişir.
Ulu günler yaklaştı, meclise koş.
(582 yılında yazıldığı anlaşılıyor)

275- Kalk, İsrafil’e emret, şu birkaç kandile üflesin.
(Yeniden kendini göster)

Esrar perdesinin halvetinde gizlen, biz hepimiz uykudayız,                      sen uyan, bu ölüm yurdu olan dünyanın afetlerine karşı elini uzat da hepimizin elini tut.

Senin isteklerin doğruluktan başka bir şey değildir.
Sana kavuşmuş olanlar için başka bir şey istemek sevdası yoktur.

İnayet gözüyle (Allah’a yöneliş ve ibadetten meydana gelen Allah emirlerine olan sevgi duyulması ve Allah’ın kendi güzelliğini o kişide görmek istemesi) bir kere bakacak olsan, her zorluğa karşı koyarsın.

280-Parmağının ucuyla feleklere bir işaret et, bütün varlıklar sana bağışlanır.

Kıyamet gününde bir avuç toprağın (İnsanın) suçunu bağışlamak için senin yardımına kim karşı koyabilir?

Bir kere yüzünü açıp aşıklara göstermek senden, sevinçten sarhoşluktan hırkasını atmak da iki cihandan.

Nizaminin ruhu senden haber beklemektedir.
Onun gönlü, senin mübarek ıtrının (Güzel ve latif koku) kokusuyla tazelenmiştir.

Nefesinden (Tesiri gözle görünmeyen bir sıcaklıkla ve gittikçe çoğalan iyiliğe ve güzelliğe olan etki ve görünür sonuç) bir vefa (Dostluğunu devam ettirdiğine dair bir işaret olarak) kokusu gönder.

Feridun mülkünü bir dilenciye bağışla.

                                ***
Mahzen-i Esrar
Nizami
M.E. B. Şark İslam klasikleri 13

                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Kokunun bir davet olduğunu öğrendik.

2.   Güzelliğe davet edilmekle ve güzelliklerden bağışlar yapılmasıyla dostluğun devam ettiğini öğrendik.

3.   Görünmeyen güç ve olanakların görünür olmasıyla inancın ve bağlılığın sağlamlaştığını öğrendik.

4.   Büyüklüğün, ululuğun gizlenmemesi gerektiğini, büyüklerin sözlerinin halka yine büyükler tarafından söylenmesi gerektiğini öğrendik.

5.   Büyüklerin sözlerini kendine perde ederek gizlenen, kendi çıkarı için bu sözleri kullananların bu güzel sözleri kirletip dağıttığını öğrendik.

6.   Yetersiz veya değişik maksada hizmet eden kişilerin halka hitap etmesinin önlenmesi gerektiğini öğrendik.

7.    İyilik yapanı ve iyilikte bulunan kişiyi öne çıkarmamız ve örnek olarak meşhur etmemiz gerektiğini öğrendik.

8.   Peygamberimizi örnek alanların halkı kontrol altına alıp güzel işler yapacağını öğrendik.

9.   Din üstünden kişisel çıkar sağlayanların, bu konuda örgütlenip kuvvetlendiklerini, şeytana bile hile yapacak duruma geldiklerini öğrendik.

10.                  Peygamber efendimizi yine gündeme getirerek onu örnek almamız ve onun ruh gücünün bize yardım etmesini sağlamamız gerektiğini öğrendik.

11.                  Peygamber efendimizin isteklerinin doğruluktan başka bir şey olmadığını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Hep isteyiş ve yakarış olan anlatım tarzından sanki her şeyi istediğimiz yapacak biz yararlanacağız anlamı çıkarmayınız.

Bu isteyiş ve yakarış açık olarak izin istemek ve gizli yardım talep etmektir.

İşi yapacak, uğraşacak, kafa yoracak, sonuçlandıracak biziz ve bu bizim işimiz.

Yardım ve destek sağlayana işi verir, işi ona yüklersen sonuç alamazsın.

Esas senin işin olan bu görevi senden daha iyi yapacak ve sonuçlandıracak kimse yoktur, çünkü bu işten fayda sağlayacak sensin.

Güzel kokuyu koklamayanlar, güzel kokunun kaynağına, bahçesine gitmeyenler çok şey kaybederler.

Bu bakımdan bu konuyu iyice içine sindirmen ve kendine kılavuz yapman gerekir.

Daha geniş bilgi için RAVLİ KOKU yazıp Google den okumalısın.

                                   *
RAVLİ

Popüler Yayınlar