İçim açılsın diye bir külhana (Hamamın kazan dairesi) gittim.
Çünkü külhan, bazı velilerin ara sıra kaçıp sığındıkları yer olmuştur.
Külhancı başının bir çırağı
olduğunu gördüm.
Çırak eteğini beline dolamış
çalışıyordu.
Külhancı başı da ona:
“ Şunu yap, bunu yap!”
diyordu.Çırak büyük bir çeviklikle çalışıyor külhancı başının emrini yerine getiriyordu.
Onun bu çevikliği külhan
yakanın hoşuna gitti ve:
“ Evet, işte her zaman böyle
çevik ol. (Çevik: Kolaylık gösteren, çabuk hareket eden)
Eğer sen daima böyle eli çabuk olur ve edebini muhafaza edersen, yerimi
sana verir, seni kendi yerime oturturum” dedi.
(Edep: Söz ve davranışta herkesin beğendiği yolu uygulayan)
Beni bir gülme aldı ve
içimdeki düğümün çözüldüğünü gördüm.
(Düğüm çözmek: Anlaşılmaz bir şeyi anlaşılır duruma getirmek)
Bu dünyanın başkanları da
kölelerine karşı böyledir.
***
FİHİ MAFİH MEVLANA
HAZRETLERİ Maarif basımevi 1954
Çeviren Meliha Ülker TARIKAHYA
***
Neler öğrendik:
1.
Tanrı emri
gereğince işimizle kolaylık gösteren, bekletmeden işi çabuk yapmamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Söz ve
davranışlarıyla Tanrı beğenisi kazananların, Tanrı’nın bahşedeceği makama,
halkın beğenisini kazananların da kalplerde sevgi makamına oturacağını
öğrendik.
İşte böyle yaren,
RAVLİ KÜLHAN yazıp Google dan Hazreti Mevlana’nın da gittiği
külhanın ne işe yaradığını okuyabilirsin.
*
RAVLİ