“Ey düzensiz, hilesiz, Tanrı’ya avlanan er,
İnsan ne zaman gönül huzuruna
erişir?”
Cüneyt dedi ki: “Gönülsüz
kaldığı zaman!
Padişahın vuslatına (Tanrı huzuruna
alınman) erişemezsen attığın her adım, yoldaki murada erişmemenin ücretidir
adeta!
Zerrenin çaresizliğini doğru
görüyorum ben;
Çünkü onda güneşin ziyası
(İçinden ürettiği enerji), güneşin harareti yok ki!
Zerre, yüzlerce defa kanlara
gark olsa bile nerden o sersemlikten kurtulacak?
Zerre, zerrelikte kaldıkça
zerreden ibarettir.
Hayır, bu zerre değil diyen,
aldanmıştır, kanmıştır!
Önce zerreden peydahlanan şey
de, asıl bakımından yine zerredir, zerreden ibarettir!
Tamamıyla güneşte kaybolsa
bile yine ebediyen bir tek zerreden ibarettir.
Bu zerre, ister iyi olsun,
ister çok kötü;
Ömrünce koşup tozsa bile yine
zerrelikten kurtulamaz.
Ey zerre, güneşle beraber
gemiye girmek üzere sarhoş ve harap bir halde gitmektesin ha!
Ey zerre gibi kadri (Değer,
itibar, onur, şeref, haysiyet, meziyet, rütbe, derece) olmayan, ben sabrediyor,
bekliyorum;
Elbette nihayet aczini apaçık
görürsün!”
****
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
Sen bir küçük bir parçasın.
Nerde olursan ol bir
zerresin.
Dünyalık isteklerden hatta
cennet’e gitmekten, cehennemden kurtulma isteğinden, dünyaya sevgiyle
bağlanmaktan gönlünü boşalt.
Kendini zayıf güçsüz,
beceriksiz yani gücünün bu işe yetmez olduğunu kabul edersen yardım gelir.
Gönlün boş olsun ki Tanrı
gönlüne baksın da huzuruna alsın.
Tanrı huzuruna huşu ile
çıkılır.
Huşu içinde namaz kılman
istenir.
Huşu:
Sakin olmak,
Gözünü ve başını eğmek,
Sesini kısmak,
Alçak gönüllülük,
Tanrı’ya boyun eğmek, söz
dinlemek,
Gönlün korku ve saygı ile
dolu olması,
Gönlünü isteklerden
arındırmadır.
Nefsini hor ve hakir
görmedir,
Saygılı olmaktır,
Kibirlenmemektir,
Allah’a karşı gelmekten
sakınmak ve korkmak,
Allah’ın sözlerini doğrulamak,
Allah’a karşı gelmekten
sakınması,
Allah’ı övmesi, anması,
Allah’a yönelmek ve ibadet
etmektir.
Huşu kalpte olur, gönlü, aklı
ve bedeni uygulama ile doğrular.
Yaren senin gücün,
büyüklüğün, Tanrı ile beraber olmanla kendini gösterir.
Sen büyüğüm, güçlüyüm,
istediğimi istediğim gibi yaparım diyerek ben ve ben merkezli davranışlara
girersen Tanrı’dan yardım alamazsın ve kendi haline bırakılırsın.
Sen öyle aldanış içine
giresin ki kaderde yazılı olanı sanki kendin isteyerek ve hoşlanarak tuzağa
çekilirsin, orada aciz duruma düşersin.
Akıllı ol da gerçeği gör ve
hoşlukla kabul ederek gerekenleri yap.
Faydan buradadır.*
RAVLİ