11 Kasım 2012 Pazar

GÖNLÜNÜ VER

Dağlarda, ormanlarda gece gündüz kaplanlarla oturur, düşer kalkar acayip bir deli vardı.

Arada bir, onda tuhaf bir hal zuhur eder, oraya birisi gitti mi kendinden geçer;

Yirmi gün o halde kalır, hali değişir, başka bir hale girerdi.

Tam yirmi gün sabah çağından akşama kadar oynar ve dinlenmeden boyuna şöyle söylerdi:

İkimiz de yalnızız.
Ne dert var, ne tasa!

Hep neşeden ibaret
Ne gam var, ne keder!

Gönlü onunla beraber olan nasıl olur da ölür?
Gönlünü ona ver.

Sevgili, gönlü sever!

Gönlün, onun aşkına müptela olur, onun iştiyakına (Özlemine) tutulursa ölmezsin.

Ölüm, asla sana yakışmaz. 

                                   ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                            ***
Yaren,

500 yakın hikâye ve açıklamalarla senin neye ne kadar önem vermeni,
Neler senin yolunda engel olduğunu,

Neler sana nelerin yük olduğunu,
Nelerin seni kirleteceğini,

Nereyi hedeflemen gerektiğini,
Bu gidişatı nasıl yapacağını,

Bir-bir anlattık.
Sağlamlaştırmak için de devam edeceğiz.

Yolcu sensin, varacak olan da sensin, yararlanacak olan da sensin.

Sözlerimizde yanlış anlatım olsa bile bütünlük içinde anlayışına doğru yerleştiğinden eminiz.

Senden hiçbir dünyalık beklemeden sırf Allah rızasını kazanmak amacıyla var ve açık olan bu yol incelikleriyle anlatıldı ve daha da anlatılacak.

Yaren bütün bunlar gönlünü Allah’a vermeni nasıl yapman içindi.
Allah kendisine gönlünü verirsen sever.

Dertten,
Tasadan,
Gamdan,
Kederden kurtuluşu bu yolla elde edersin.

Elde edişin hep sevinçtir.

Ölümsüzlüğü mü arıyorsun?
Gönlünden Allah’ın aşkına tiryaki ol hep özlem içinde ol.

                                        ***

RAVLİ

Popüler Yayınlar