Leb furubend ez taam-u ez şarâb
Suy-i han-i âsumani kün şitâb
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1730 inci beyit açıklaması)
“
Yemekten, içmekten ağzını yum da gök sofrasına doğru koş.”
Ten
ehlini, bu cihanın yemesi, içmesi gökten gelecek nimetler sofrasından
uzaklaştırır.
Ten
ki bu yeme ve içmekle meşguldür, can o büyük kapıya yakınlık bulamaz.
Ten,
bu yemekten kesilirse can, Hak derneğine ulaşır.
Bu
yiyişlerden gönülde batıl (Gerçek olmayan, çürük,
temelsiz, asılsız, boş, beyhude, geçersiz) hayaller de senin için vebal
(Zarar ziyan, sorumlu tutulacak günah) olur.
Bu
hayaller, kıyamette suretler bağlayarak senin ayağına koşup gelirler.
*
Neler
öğrendik:
1. Dünyadaki katı gıdaları terk edersek gökten güzel
gıdaların geleceğini öğrendik.
2. Gök nimetinin vücuda bir ağrı sızı vermediğini
öğrendik.
3. Ruh gıdası Hakkın yemeği hoş bir yiyecek olduğunu
öğrendik.
4. Ruhu doygun kimsenin tok olduğundan ekmek bekleyişi
i,çinde olmadığını öğrendik.
5. Allah’tan gök gıdasını istememiz ve bekleyiş içinde
olmamız gerektiğini, istemeyen ve beklemeyenlere gelmediğini öğrendik.
6. Her açın sonunda elbette kısmetini bulacağını, devlet
güneşinin de ona doğacağını öğrendik.
7. Noksan akın ters görücü olduğunu, çünkü hayatı ölüm
olarak gördüğünü, bu gerçeği görmeyenin ahmak olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Aşağılık
cimri sofra sahiplerinden bir şey beklemememiz gerektiğini, rızık veren
Allah’tan beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Mevlana
Hazretlerinin duasını yapalım:
Ey Rabbim!
Sen bize hakikat sırrını aydınlat, her şeyi bize olduğu gibi göster.
Âmin!
RAVLİ GÖK SOFRASI yazarak daha
geniş bilgiyi bu blogdan ara veya Googleden
öğrenmelisin.
*
RAVLİ