Merd-i kem goyende ra fikrest-i zeft
Kışr-ı guften çun füzun şud magız reft
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1177 inci beyit açıklaması)
“
Az söyleyen adamda derin bir fikir vardır.
Söyleme
kabuğu arttı mı iç olan öz gider.”
Haydi!
Bu
güft u gûyu (Dedikoduyu) bırak.
Özü
(Kendin kendini) ara, bul, dedikodu kabuğundan
kurtul.
İlim
ve amelin (Yapılan iş) sureti, kabuktur (Dış tabaka).
Bu
ikisinin güzel özü, dostun (Tanrı’nın) aşkıdır.
Hakkın
rızası için ilme ve amele (Dini buyrukları yerine
getirmeye) çalış.
Aziz
(Sevgide üstün tutulan) ve celil (Çok büyük ulu) olan Allah’ın aşkıyla dol.
Allah
için Allah’a ibadet et.
Riyadan
(İkiyüzlü olmaktan) temizlen, hâlis (Katışıksız, temiz, saf) ve muhlis (Dostlukta ve sevgide içten) bir insan ol.
Elest
meclisinde (Ruhların yaratıldığı toplantıda Allah:” Ben
sizin Rabbiniz değil miyim?” Allah ile ahdetmiştin (Sözleşmiştin).
Ahdini
(Sözünü) yerine getir, bozmak yaraşmaz.
*
Neler
öğrendik:
1. Söz vermenin kök olduğunu, kökün iyileşip gelişmesini
sağlamamız gerektiğini öğrendik.
2. Çürümüş kökten meyve olmayacağını öğrendik.
3. Sağlam kökün yaprakları dalları kalmasa bile sonunda
bir gün yüzlerce yaprak ve meyve vereceğini öğrendik.
4. Bilginin kabuk olduğunu, sahip olduğumuz bilgiyle
büyüklenmenin yanlış olduğunu, Allah’a sözümüzü yerine getirmenin kabuğun
içindeki meyve olduğunu öğrendik.
5. Ruh sağlığı
yerinde olmayan, bozuk kişiliğe sahip olanın; söz verip sözünü yerine getiren
kişinin elde ettiğini görünce kıskanacağını öğrendik.
6. Şeytanın kıskançlığını istemiyorsak sözümüzü yerine
getirmemiz gerektiğini, benim dediğim, benim düşündüğüm doğru demekten
vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.
7. Ben ve biz diye söze başlayanın boşuna laf ettiğini, boş laftan öteye gitmeyen
sözler olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Cana
ait Hak sözümüzün susmakla içimizde geliştiğini, dil ile söyleyip ortaya dökülmesinin,
kolayca harcanmasının yanlış olduğunu öğrendik, anladık.
Daha
geniş bilgi için RAVLİ SÖZ yazarak Googleden
veya bu blogdan ara-dan okumalısın.
*
RAVLİ