Her ümmid-i rah-ı bâlâ kün kıyâm
Hemçü şem’i piş-i mihrab ey gulâm
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1728 inci beyit açıklaması)
“
Ey kul!
Yücelmeye
ulaşma ümidiyle kalk, mihrap önündeki mum gibi dur (Tanrı
huzurunda fitilin ateşlenip (Uyandırılarak)
aydınlatmak için kendini hazır et.).”
Hakkın
visal (Kavuşma) ve mülakatına (Hitabını) muntazır (Ümit ile
gözleyerek bekleyen) olarak niyazda (Yalvarışta)
ve kullukta (Sevgiyle bağlanmakta) daim ol.
Tanrı’nın
cana can katan cemalini (Yüzünü, hakikatini)
anarak ayrılık tahassürü (Özlemi) ile inle,
feryat et.
Ağlayarak
mum gibi yan yakıl, alev gibi tutuş.
Aşkla,
dilekle sarhoş ol, vecde (Sevgiliyi görme heyecanını
yaşa) gel, hep neşe ve cümbüş içinde kal.
Bu
yemek, bu ekmekle nasıl yetiniyorsun?
Allah’tan,
gökten gelecek nimetler sofrasını iste.
*
Neler
öğrendik:
1. Yücelere yol alma ümidiyle hareket etmeye hazır olarak
istekle yerimize gidip özlemle bekleyen olmamız gerektiğini öğrendik.
2. Tanrı huzurunda ağlayarak istekte bulunmamız gök
sofrasından nimetler talep etmemiz gerektiğini öğrendik.
3. Güçsüz, beceriksiz olduğumuza bakmadan Haktan isteğimize bakmamız, Tanrı ümit bile
etmeyeceğimiz bir yere ulaştırmasına şaşırmamamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Canımızın
diri olduğunu, bedenimize bağlı olmadan diriliğini devam ettirdiğini, canın
beslendiği yerin gökler olduğunu öğrendik, anladık.
Bedenimizin
diriliğinin ancak canla olduğunu, can vücuttan ayrılınca bedenin leş haline
geldiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ