Cur’a-i hüsnest ender hâk-i geş
Ki besad dil ruz-u şeb mi busiyeş
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 374 inci beyit açıklaması)
“
Gece ve gündüz yüzlerce gönülle o topraktan meydana gelen güzeli öpüp durman,
onda (Haktaki) güzelliğin bir yudumu
bulundurduğundandır.”
O
güzel yüzün bir yudumunun kokusuyla binlerce zevk içinde toprağı yalarsın.
Onun
güzelliği mazharlarda (İyiliğe erişmiş kişilerde)
göründü.
Mazharları
bırak, nurun ta aslına bak: nişansızın cemaline âşık ol.
Daha
ne kadar şunun la, bunun la bağlanacaksın?
O
güzel sevgilinin (Allah’ın) tuzağına tutul da
avlan.
Aldanıp
da halka pek avlanma.
Aşağılık
avam (Alt tabaka), eğer sana mürit (Bağlanırsa) olursa, bundan ne hâsıl ( Ortaya çıkar)
olur?
Sezilen
bir kuru kalabalık (Etkisi ve sonucu olmayan karışık
insan topluluğu) .
***
GÜLŞEN-İ
TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik.
1. İnsanı öpme isteğimizin hakikatinin; ondaki Allah’ın
verdiği nurun güzelliğinden olduğunu öğrendik.
2. O bir yudum nurun meydana getirdiği güzelliklerinin
saçlarda, yanaklarda eser, izi, belirti olduğunu, onun için yaladığımızı, öpüp
durduğumuzu öğrendik.
3. Bir yudum nurun insanı deli ettiğine göre esas
kaynağının nasıl bir etki edeceğini düşünmemiz gerektiğini öğrendik.
4. Semada gördüğümüz her şeyin bir yudumcuk nurdan
meydana geldiğini öğrendik.
5.
*
İşte
böyle yaren,
Can
aşkına talip olanların ancak temiz olanların yaklaşabileceğini,
dokunabileceğini öğrendik, anladık.
Canımıza
perde olup esas güzeli görmemize engel, perde olan öfke, kızgınlık, azgınlık,
hırs ve sonu gelmeyen arzu ve istekleri yok ederek temizlenmemiz gerektiğini
öğrendik, anladık.
Yapmakta
olduğumuz davranışların ne sonuç vereceğinden haberli olmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
Hayatın
tamamı av ve avcı, tuzak kurmak ve tuzağa düşmek olduğunu, bu tuzaklardan
kurtuluş olmadığını, kendi isteğimizle Allah’ın tuzağına avlanmamızın en doğru
seçim olacağını öğrendik, anladık.
Halkı
avlama uğraşısında hiçbir av avlayamayacağımızı, avlasak bile domuz avı gibi
zahmetli av olacağını, avın da yenmesinin haram olacağını öğrendik, anladık.
Avladığımızın
cahil, kaba, ayak takımı olacağından bunlardan da ne dost ne yakın
olabileceğini, ancak kurduğumuz tuzakta avın kendimiz olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ