19 Mart 2014 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 430

Sermedüzt ez serferaz-i tâç dih
Koz i paı dil küşayed sad kirih
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1161 inci beyit açıklaması)

“ Taçları veren o başı yüce kimseden başını çekme.
Zira o, gönlünün ayağında bağlı olan yüzlerce düğümü çözer.”

Ten ehlinin ayağı, su ve toprak içine bağlıdır.
Ten bağını gönül ehli (Ustası) çözer.

Tenperest olanlarla bir an hemdem (Sıkı arkadaş) olma.
Gönül ehline dost olanlardan başkasıyla mahrem (Yakın) olma.

Aşk şarabından bir iki kadeh çek ki, âr (Utanma) ve ad (Herkes tarafından tanınır olma) tuzağından kurtulasın.

Ad ve âr perdesini yırt, utanış şişesini taşa çal (Yok et), Allah’ın aşkına bunları feda et.

Aşka karşı horluk (Aşk yüzünden aşılanma, küçük görülme), ebedi izzettir (Sonsuza dek büyüklük, yücelik, ululuk).
                                              *
Neler öğrendik:
1.     Aklımızı gönül ile işbirliğine sokarsak yükseleceğimizi, değerli olacağımızı öğrendik.
2.     Aklımızı toprak ile işbirliğine sokarsak dibe ineceğimizi öğrendik.
3.     Allah erinin söylediği sözlere kızmamak, bu sözleri dikkate alarak kendimizi düzeltmek, yeniden doğru yola girmek için öğüt olarak kabul etmemiz, iyiliğimiz için söylendiğini kabul etmemiz gerektiğini öğrendik.
                                               *  
İşte böyle yaren,
Bir şekilde bağlandığımız, çok önem verdiğimiz şeyler bir zaman sonra hareketimizin kısıtlanmasına, yapmamız gereken her ne ise yapmayarak ertelemelere sonra da birikip ağır yük olduğunu öğrendik, anladık.

Nasibimiz olmayan hayal ve isteklerin çokluğunun kafamızı karıştıracağını, işleri çıkmaz bir hale sokacağını, moralimizi bozacağını öğrendik, anladık.

Her yol gösterenin kendi birikiminin, görüş gücünün ölçüsünde öneri sunacağından doğru ve ileriyi gören kişinin önerisini dikkate almamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Gönül sahiplerine yakın olur hizmet edersek onlardan çok faydalar elde edeceğimizi öğrendik, anladık.

Ben bilirim, ben hallederim diye ileri atılanların hep zarar ettiklerini öğrendik, anladık.

Özgüven; bilene sorduktan, kendi imkânları hesapladıktan sonra vereceğin kararın arkasında durmakla olacağını öğrendik, anladık.
                                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar