Tâ negiryed ebir key handed çemen
Tâ negiryed tıfıl key cuşed leben
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 134 inci beyit açıklaması)
“
Bulut ağlamadıkça, çimenler nasıl güler.
Emzikteki
çocuklar ağlamadıkça süt nasıl coşar.”
Ağlamak,
inlemek kuvvetli bir sermayedir (İşin kurulması,
yürütülmesi, verimliğin artırılması için akıl, bilgi, para gibi birikim).
Ağlamaktan
emzikteki çocuklar, tayasının (Sütannesinin)
sütünden zevk alırlar.
Çocuk
ağlayarak figan (Haykırış, çığlık) etti mi,
hemen tayasının (Sütannesinin) memesi ağzına
gelir.
Ağlayarak
feryat (Haykırış, çığlık) eden âşığa, tayalar
tayası (Tanrı) acır.
Sen
ağla, inle ki Tanrı sana acısın.
Fakat
çok yemekten kalbin katılaşmış da onun için inlemektesin.
***
GÜLŞEN-İ
TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik.
1. Peygamberimizin:” Çok ağlayın!
Ta ki Cenab-ı Hakkın bağışı ile besleyen, geliştiren sütü aksın.”
Dediğini öğrendik.
2. Bulutun ağlaması ve güneşin parlamasının dünyanın
süslendiğini öğrendik.
3. Akıl güneşini hararetlendirerek gözümüzü bulut gibi
yaşlandırmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Allah’ın
gücünü, kuvvetini, yarattığı insana anne yaklaşımında olduğunu bilen ve inanan kişinin her zaman ağlayarak,
inleyerek Allah’tan hararetle yardım istediğini öğrendik, anladık.
Bu
isteyişin karnını iyice doldurduktan sonra hazımsızlıktan meydana gelen ağrıdan
dolayı ağlamak ile aynı olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ