16 Mart 2014 Pazar

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 424

Sahib-i dil ayine-i şeş ru şeved
Hak ezo der şeş cihet nazır büved
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 874 inci beyit açıklaması)

“ Gönül sahibi âşık, altı yüzlü aynadır.
Tanrı, altı cihetten de o aynadan bakmaktadır.”

Tanrı, o altı yüzlü ayna olan âşıktan altı cihete (Sağ, sol, ön, arka, yukarı, aşağı) bakmaktadır.

Bu suretle gönüller bahçesi meyveler yetişmektedir.
Zaten bütün âlem, Hakkın zuhur (Ortaya çıktığı, görünür olduğu) yeridir.

Hakkın zuhuruyla her şey görünmüştür.
Kainat, Hakkın lütuf (İyilik, güzellik, hoşluk, ihsan) ve kahrının zuhur (Zorlamasının, azap vermesinin görüldüğü) yeridir, cihetlerde (Yönlerde) ise cihetsiz (Yönsüz) görünmüştür.

Arif kişinin gözü cihanda ne görürse o gördüğü şeyden nişansız (Belirli bir işareti olmayan) olan Hakkın cemalini (Yüzünü, hakikatini) açık görür.

Bütün alem, dost cemalinin görünüş yeridir.
Dost cemalinin güzelliği, güzellerin yüzünde görülür.

                                          ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik.
1.    Hakkın halkın içinden temiz bir gönül dilediğini öğrendik.
2.    “ Cenab-ı Hak, surete (Dış görünüşe) bakmaz, matlub (İstenilen) temiz bir gönüldür” diye Peygamberimizin buyurduğunu öğrendik.
3.    Bakmaya lâyık olanın gönül sahiplerinin olduğunu, altın gümüş sahibi olana olmadığını öğrendik.
4.    Kendi gönlümüzü gönül sanıp beğenirsek, esas gönül sahiplerini aramaktan uzak kalacağımızı öğrendik.
5.    Hile ile dolmuş kalpleri aramanın yanlış olduğunu öğrendik.
6.    Gönül ustasının bakışının altta olanı da yüzeyde olanı da gördüğünü ve Hakkın bunu araç ederek insanlara baktığını öğrendik.
7.    Gönül erinin kabul ettiğini Hakkın kabul ettiğini, ret ettiğinde Hakkın ret ettiğini öğrendik.
8.    Gönüller sultanı, nurla dolu ve güzel insanların bu alemde gizlendiklerini öğrendik.
                                               *
İşte böyle yaren,
Kendimizi üstün, yeterli, becerikli, bilgin görür ve kabul edersek bizden daha üstün nitelikli kişileri aramaktan vazgeçeriz ve böylece güzelliklerden kendimizi mahrum bırakacağımızı öğrendik, anladık.

Allah dostlarının Allah yanında çok değerli olduklarını, Allah’ı arayanların, dost olmak isteyenlerin önce böyle nitelikli kişiye ulaşması gerektiğini öğrendik, anladık.

Ben Allah ile arama kimseyi sokmam diyorsan bu sözün manasını, sırrını bilirsen doğrudur.

Hak erenleri senin ile Allah’ın arasına girmez, sana Allah’a ulaşman için yön, yöntem ve gerekli terbiyeyi öğretir. Ruhaniyetinden yardım eder.
                                                *                                                   

RAVLİ

Popüler Yayınlar