Tü beyek hari girizani zi aşk
Tü beyek hari girizani zi aşk
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1163 inci beyit açıklaması)
“
Sen, bir horluk görür görmez aşktan kaçıyorsun.
Bir
ad’-dan başka aşktan ne bekliyorsun ki?”
Namus
(Toplumsal ve ahlak kurallarına bağlılık) ve âr,
aşka ârdır (Utançtır).
İzzet
(Büyüklük, yücelik, ululuk) ve iftihar (Övünç, kıvanç), aşka âr (Utanma
duygusu) verir.
Âşığa
göre şah köy ağasıdır.
Akıllılar,
âşıklara öğüt verirler, âşıkların perişan halini beğenmezler.
Onlara
mansıp (Makam), rütbe, mal arz ederler ve derler
ki:
“
Gel!
Niçin
ayaklar altında kalıyorsun?”
Bu
bayağı adamlar, cihanda hür olan âşıkların da kendileri gibi esir ve hapis
içinde kalmalarını isterler.
*
Neler
öğrendik:
1. Ebedi hayatı düşünerek, Allah emirlerini yapmanın ve
yasaklarından uzak durmanın utanç kaynağı olmadığını, ahlak ve toplum
kurallarına aykırı olmadığını öğrendik.
2. Âşık olan kişinin “Başkaları
ne der” düşüncesinden ve baskısından uzak Allah ile bir olmanın zevkiyle
hür yaşamanın tadında olduklarını öğrendik.
3. Âşıkların akıllıların öğütlerini dinlemediklerini,
Allah’ın emirlerini dinlediklerini ve önemsediklerini öğrendik.
4. Akıllılar kendilerinin önemsediği mal, makam, rütbe
sahibi olmayı ret edip özgürlüğü önemsediklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Mal,
makam, para biriktirmek insanı duygu ve düşüncelerini hapis edip
sınırlandırdığını adeta esir ettiğini, doğru ve hür düşünüş ile davranıştan
alıkoyacağından dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Helal
para kazanarak geçimini sağlamak, Allah’ın verdiği zenginliği ret etmek
anlamına düşünmememiz gerektiğini öğrendik anladık.
Burada
bizden istenilen ve beklenilen gönlümüzün, kalbimizin mal, para, makam sevgisi
ile doldurmamızı, bunların geçici olduğunu ve sevgiye layık olmadığını
öğrendik, anladık.
Sevgiye
layık olanın Allah ve dostlarının olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ