Zor buguzar-u zari ra bigir
Rahim suy-i zârî ayed ey fakir
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 474 inci beyit açıklaması)
“
Gücü, kuvveti bırak, inlemeye bak.
A
yoksul, inleyişe acınır.”
Bu
beden nedir?
Bir
avuç toprak.
Bunun
fani (Kısa bir sürede yok olan) zevki için
kendini üzüyor, helak ediyorsun.
Sen
temiz bir incisin, ezeliyyet (Başlangıçsızlık,
öncesizlik) sandığından bu çirkin toprak içine düşmüşsün.
Hiç
kendi içyüzüne bakmıyorsun.
Kaya
mısın, yoksa inci misin?
Sen
yüce ve değerli bir inci olduğunu bilseydin, parlak ve ihtişamlı bir padişahın
eline lâyık (Kendi eliyle beslediği şahin kuşu gibi)
olduğunu anlardın.
Ey
mezellette (Bayağılaşmak, alçalmak) düşen!
Niçin
himmetini (Kutsallığını) alçaltıyorsun, kendini
cihanda hiç ediyorsun (Değersizleştiriyorsun)?
***
GÜLŞEN-İ
TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik.
1. Hayal ve hileden vazgeçmezsek aşağılık biri
olacağımızı öğrendik.
2. Hakk’ın hilekâra doğru yolu, kendi yolunu
göstermeyeceğini öğrendik.
3. Kıskançlıktan temizlenerek ve kendi kendimizi
kandırmaktan, kendi kendimize hile yapmaktan kendimizi kurtarmamız gerektiğini
öğrendik.
4. Hükmetme sevdasından vazgeçerek hizmet yolunda yol
alırsak Tanrı katında dost olabileceğimizi öğrendik.
5. İnatçılıkta, aksi davranmakta ısrarcı olmadan
kendimizi temizlemeye çalışmamız gerektiğini öğrendik.
6. Güçlülüğü, kuvvetliliği bırakıp ağlamaya başlamamız
gerektiğini, ağlayana her an acınıp yardım edildiğini öğrendik.
7. Yalandan, soğuk-soğuk ağlayışın hileden ibaret
olduğunu, gerçekten ağlayan kişinin Hakka tutkun, bağlı, meraklı olanın
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Hileyi
yapacaksak bile kendimize, çevremize iyi sonuç almak için hizmet yolunda olması
gerektiğini öğrendik, anladık.
Doğrulukla,
gerçeklikle, içten bağlılıkla yapılan ağlayışın canlara tesir ettiğini, belki
göğü ve arşı ağlattığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ