Ger dili rev naz kun hari mekeş
Ver teni şeker menuş-ü zehir çeş
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 1096 inci beyit açıklaması)
“
Gönülsen yürü nazlan, horluk (Başkalarında aşağı
hissetme) çekme.
Bedensen
şeker yeme, zehir tat.”
Eğer
sen gönülsen, latifsin (Hoş, narin, şirin).
Ne
mutlu sana arkadaş olana.
Tensen
(Vücuduna önem veren, ruhuna önem vermeyen),
insan değilsin, eşeksin.
Ariflerin
sırlarından senin ne haberin olacak.
Senin
arkadaşın da senin gibi eşekler, öküzlerdir.
Hep
beraber cihan otlağından otlayınız.
Kardeş!
Eğer
sen, eşeklerin cinsinden değilsen cihan otlağından başını yukarı kaldır.
Kamil
(Olgun, bilge) bir insana hemdem (Yakın arkadaş) ol ki, gönül ayağın, ten bağından
kurtulsun.
*
Neler
öğrendik:
1. Gönül işi ayrı, ten işinin ayrı olduğunu öğrendik.
2. Tenine önem verenlerin bu dünya işleriyle savaşmak
olduğunu öğrendik.
3. Bedenimizi hoşlanılacak şeylere alıştırmamamız
gerektiğini öğrendik.
4. Eşek tabirinin hep toprağa bakan, sınırsız yeme içme
peşinde olan ve yük taşımaya alışık bir hayvan olduğunu öğrendik.
5. İnsanın başının toprağa bakmadığını, insani ruhunun var
olduğunu ve yücelere ait bir ruh taşıdığının bilincinde olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Her
cins kendi cinsi ile dost olduğunu, her cinsin kendi cinsini sevdiğini ve ona
doğru gittiğini öğrendik, anladık.
İnsan
cinsinden olanların gönül sahibi olanlara yöneldiklerini, onlarla beraber
olmaktan hoşlandıklarını, ten bağından kurtulma yollarını öğrendiklerini
öğrendik, anladık.
Cinsi
hayvan olanın kendi gibi hayvan olanların yanına gittiğini, bu dünyadan
alacakları payın insan görünümlü hayvan olarak ömürlerini tüketeceklerini
öğrendik, anladık.
RAVLİ.