Bu cariyenin yüzü güneşe,
teni gülfidanına benziyordu.
Sözleri ve davranışları
akıllıca ile dolu idi.
Kadınlara soğuk olanları bile
baştan çıkaran rastık çekilmiş kaşları, yay gibi kaşları vardı.
Gece oldu Memun o güzelin
yanına gitti.
Fakat o güzel yanına kabul
etmedi.
Memun çok kızdı hiddetlendi.
Cariyeyi öldürtmek istedi.
Cariye bunu anlayınca:
“İşte başım kes at!
Fakat benimle yatma!”Dedi.
Memun sordu:
” Ne yaptım da seni incittim,
benim neyimi beğenmedin?”dedi.
Cariye:
” Beni öldürsen, ikiye
biçsen, seninle yatamam!” dedi.
“Çünkü ağzının kokusuna
dayanamıyorum.
Kılıç bir kere öldürür, ok
bir kere saplanır.
Fakat ağız kokusu insanı
defalarca öldürür” dedi.
Cariyeden bu sözü işiten
Memun incindi.
Bütün gece bu ağız kokusunun
çaresini düşündü, uyuyamadı.
Sabah olunca, gerek
Bağdat’ta, gerek başka memleketlerde bulunan bilginleri, doktorları toplattı.
Değişik konularda konuşmalar
yaptırdı.
Bu ara ağız kokusunun nasıl
giderileceğini kimseye sezdirmeyerek ilacı öğrendi, kullandı ağız kokusu geçti.
Memun evvela cariyenin sözüne
kızmıştı.
Fakat bu söz üzerine tedavi ile
o fena kokudan kurtulduğu, ağzı gonca gül gibi güzel kokulu olduğu için,
cariyenin sözünden memnun oldu.
“ Bu
benim ayıbımı yüzüme karşı söyledi; bu benim dostumdur” derdi.
Bence,
“ Senin
önünde şöyle bir kuyu vardır” diyen adam senin iyiliğini isteyendir”
Yolunu şaşırmış bir kimseye:
“ İyi gidiyorsun!” demek;
büyük kötülüktür.
Çok kere olur ki, kendisine
ayıbı söylenmeyen kimse cahillikle ayıbını hüner sanır.
Acı bir şey isteyene, bal tatlıdır,
şeker güzeldir demeyin.
Onun ilacı acıdır da acı
arar.
Şifa lazım ise acı ilacı
içmekten kaçma.
Eğer sana faydalı bir şerbet
lazımsa, Sadi’den acı nasihat ilacı al!
Sadi’nin acı nasihat ilacı
marifet eleği ile elenmiş, söz balı ile karıştırılmıştır.
***
BOSTAN. ŞEYH SADİ ŞİRAZİ
***
Yaren,
Hz. Mevlana bazı sözleri
şarap tanımlaması üzerinden misal vererek anlatır.
Şarap içerken kokar ve buruk
bir tadı vardır.
Alışkın olmayanlar ağzından
hemen tükürürler.
Burada bahsedilen şarap
sözdür.
Sana söylendiği zaman yüzünü
buruşturursun, söyleniş tarzına kızarsın.
Yanlış durumu asla kabul etmemeye
kalkarsın.
Ancak o lafı yutar içine
alırsan sana şifa olduğunu anlar, gerekeni yaparsın.
Gerçeklerle yüzleşmekten
kaçtığın zaman kurtulduğunu sanma.
Güçlü olduğun zaman yüzleş ki
seni kuvvetli kılsın.
Gerçekler daima etkisini
gösterir.
Zayıf zamanında seni yere
yıkar.
*
RAVLİ