14 Kasım 2012 Çarşamba

MEMUN İLE CARİYESİNİN HİKAYESİ

Memun padişah olunca bir cariye satın aldı.

 

Bu cariyenin yüzü güneşe, teni gülfidanına benziyordu.

Sözleri ve davranışları akıllıca ile dolu idi.

 

Kadınlara soğuk olanları bile baştan çıkaran rastık çekilmiş kaşları, yay gibi kaşları vardı.

 

Gece oldu Memun o güzelin yanına gitti.

Fakat o güzel yanına kabul etmedi.

 

Memun çok kızdı hiddetlendi.

Cariyeyi öldürtmek istedi.

 

Cariye bunu anlayınca:

“İşte başım kes at!

Fakat benimle yatma!”Dedi.

 

Memun sordu:

” Ne yaptım da seni incittim, benim neyimi beğenmedin?”dedi.

 

Cariye:

” Beni öldürsen, ikiye biçsen, seninle yatamam!” dedi.

“Çünkü ağzının kokusuna dayanamıyorum.

Kılıç bir kere öldürür, ok bir kere saplanır.

Fakat ağız kokusu insanı defalarca öldürür” dedi.

 

Cariyeden bu sözü işiten Memun incindi.

Bütün gece bu ağız kokusunun çaresini düşündü, uyuyamadı.

 

Sabah olunca, gerek Bağdat’ta, gerek başka memleketlerde bulunan bilginleri, doktorları toplattı.

 

Değişik konularda konuşmalar yaptırdı.

Bu ara ağız kokusunun nasıl giderileceğini kimseye sezdirmeyerek ilacı öğrendi, kullandı ağız kokusu geçti.

 

Memun evvela cariyenin sözüne kızmıştı.

Fakat bu söz üzerine tedavi ile o fena kokudan kurtulduğu, ağzı gonca gül gibi güzel kokulu olduğu için, cariyenin sözünden memnun oldu.

 

Bu benim ayıbımı yüzüme karşı söyledi; bu benim dostumdur” derdi.

 

Bence,

Senin önünde şöyle bir kuyu vardır” diyen adam senin iyiliğini isteyendir”

 

Yolunu şaşırmış bir kimseye:

“ İyi gidiyorsun!” demek; büyük kötülüktür.

 

Çok kere olur ki, kendisine ayıbı söylenmeyen kimse cahillikle ayıbını hüner sanır.

 

Acı bir şey isteyene, bal tatlıdır, şeker güzeldir demeyin.

Onun ilacı acıdır da acı arar.

 

Şifa lazım ise acı ilacı içmekten kaçma.

 

Eğer sana faydalı bir şerbet lazımsa, Sadi’den acı nasihat ilacı al!

Sadi’nin acı nasihat ilacı marifet eleği ile elenmiş, söz balı ile karıştırılmıştır.

                   ***

BOSTAN. ŞEYH SADİ ŞİRAZİ

                   ***

 

Yaren,

 

Hz. Mevlana bazı sözleri şarap tanımlaması üzerinden misal vererek anlatır.

Şarap içerken kokar ve buruk bir tadı vardır.

 

Alışkın olmayanlar ağzından hemen tükürürler. 

Burada bahsedilen şarap sözdür.

 

Sana söylendiği zaman yüzünü buruşturursun, söyleniş tarzına kızarsın.

Yanlış durumu asla kabul etmemeye kalkarsın.

 

Ancak o lafı yutar içine alırsan sana şifa olduğunu anlar, gerekeni yaparsın.

 

Gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığın zaman kurtulduğunu sanma.

Güçlü olduğun zaman yüzleş ki seni kuvvetli kılsın.

 

Gerçekler daima etkisini gösterir.

Zayıf zamanında seni yere yıkar.

                                     *

RAVLİ

Popüler Yayınlar