24 Şubat 2014 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 383

Şark-ı hurşidi ki şud bâtın furûz
Kışr-u aks-i ân buved hurşid-i rûz
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 4.inci cilt 3058 inci beyit açıklaması)

“ Gündüz doğan şu güneş, iç âlemini aydınlatan güneşin doğuşundan bir kabuktur, onun bir aksidir (Yansımasıdır) ancak.”

Kim anlayabilir ki bu, Rabbani bir sırdır (Kalbini ve fikrini Allah’a bağlamış ve sadece onunla meşgul olanların anlayabildiği), Süleyman Peygamberin kuşdilidir.

Aynadaki akis hiçtir, fanidir.
Hay ve Kayyum= Diri ve kudrette dimdik duran” asıl olan bakiydir ve ebedidir.

Bütün varlıklar mademki fanide görünen akistir (Yansıma).
Sen, Âdeme git ki Âdem, beka mülküdür (Sonsuza kadar kalınacak yer).

Bu ten, bu suret mademki bakiy kalmaz, o halde sen onlardan elini çek, bakiy olan aşkı iste ve ara.

Sen ten sevincini bırak, nimetler sahibi Tanrı’nın cemalini (Yüzünü, hakikatini) temaşa (Sevinçle seyrederek) ederek canını sevindir.

                                          ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik.
1.    Görünen etkileri, kuvvetleri, eserleri gördüğümüz zaman bunun bir kabuk olduğunu, bu kabuğun içinde bir öz olduğunu bilmemiz ve bu özün özelliklerini anlayarak fayda sağlamaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
2.     Yüzeysel bir bakışla kanı ve sanı oluşturmanın eksiklik olduğunu öğrendik.
3.    Gördüğümüz her şeyin aynada bir görüntü, televizyonda gelip geçen bir görüntü olduğunu öğrendik.
4.    Her şeyin ışıkla görünür olduğunu bunun da gelip geçici olduğunu öğrendik.
5.    Nurun gösterdiğinin ışığın gösterdiğinden farklı olduğunu fark edip anlamamız gerektiğini öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren,
Kuşdilini öğrenmek isteyen dostlarımızın bu blogta olan KUŞDİLİ MANTIK AL-TAYR VE YEDİ VADİ yazıp tüm yazarak okumalısın.

                                               *                                                    

RAVLİ

Popüler Yayınlar