Akıl soye-i Hak
buved Hak aftâb
Saye ra ba aftab-ı
o çi tâb
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 2111 inci beyit açıklaması)
“Akıl, Hak gölgesidir.
Hak güneştir.
Gölge güneşe karşı hiç
dayanabilir, durabilir mi?”
Akıl, Cebrail’in makamını
bulsa da Hazreti Muhammed’in “ Ev edna” makamına
(Manevi yakınlığa) varmaya yol bulamaz.
Yol bilen pirin aklı
Cebrail’dir.
Canı ile o, “ Kâbe kavseyn” (Bir insanın Allaha yaklaşmasının en yakın) makamındadır.
Halkın aklı, pirin aklına
benzemez.
Halkın aklı tilki (Gezinen, kararsız) gibidir.
Pir kimdir?
Tanrı sırrını bilendir, yoksa
cihanda uzun ömür gören ihtiyar değildir.
Bir kimse Hakka yakın
olanlardan değilse, yüz yaşına gelse de yine çocuktur.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Aklın kaynağı
Hakkın verdiği candan olduğu zaman gönülden bilgi fışkırdığını, böyle kişileri
pir dendiğini öğrendik.
2.
Aklın kaynağı
sonradan kazanılan akıl olursa kitaptan, okuldan, dinlemekle kazanılır fakat bu
ezber olduğundan hatırda tutmanın ağırlaşarak aklın kullanımının gittikçe
azaldığını öğrendik.
3.
Akıllı ve gerçeği
seven kişinin yanlış yolu tercih etmediğini öğrendik.
4.
Aklımızın nefsimi
kontrol altında tutarak yanlış yaptırmaktan alıkoymak için bekçi olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hak’tan gelen nurlu bilgi
gönülde kendine yer bulur.
Gönülde yer bulan bu nur akla
bir kısmını aktarılır.
Aktarılan bu kısım söz olarak
kendini gösterir ki buna gölge deriz.
Aklımız ne kadar bilgi ile
donatılırsa donatılsın, zekâmız üstün işleri başarı ile yapsa bile Allah’a
yaklaşmak gereklidir, yakın olmak için; Allah’ı sevmek, sevgili olarak bilmek
ve kendisini görmek istemek ve bunun için aşk gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ