20 Şubat 2014 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 376

Çünki sedd-i piş-u sedd-i pes nemând
Şud güzare çeşm-ü levh-i gayıp hând
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 4.inci cilt 2904 inci beyit açıklaması)

“ Gözün önünde, ardında görüşünü örten bir hail (Perde, engel) kalmadı mı göz alabildiğine geniş görür, hatta gayp levhini (Kaderin yazıldığı levhayı) bile okur.”

Öyle bir üstada (İlim ve sanatta üstün) şakird (Talebe, çırak) olursan irşad şulesiyle (Aydın görüşle) aydınlanırsın.

O, lütfünden sana ihsan eder de seni erler arasına alır.
Bu dünya hapsinden kurtulursun.

Tanrı’nın huzurunda has (İyi nitelikleri üstünde toplamış) kullardan olursun.

Kendinden fani (Benlikten, bizlikten kurtulmuş) olarak varlıktan kurtulur, kendinden ağah (Kalbi uyanık) olarak bakiy (Ebedi) olmak mertebesini bulursun.

Hakta fani oldun mu (Benlikten, bizlikten vazgeçip Hakta var oldun mu); muhakkak bakiy oldun ve o ezeli (Yok olmayacak olan Allah) sakinin (Sunucunun) şarabını içtin (Aşk sarhoşu oldun).
                                          ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik.
1.    Cenab-ı Hakkın her şeyden haberi olduğunu ve her şeye niteliklerine, özüne, davranışlarına, hareketlerine göre karşılık verdiğini öğrendik.
2.    Cenab-ı Hakkın herkese görüş yeteneği verdiğini fakat perde ile sınırladığını öğrendik.
3.    Hakikati görmeye engel olan perdeyi ancak perdeleyen tarafından kaldırılabileceğini öğrendik.
4.     İyi bir işimizin iyi karşılığını, kötü işimizin de kötü karşılığını gördüğümüzü öğrendik.
5.    Dikkatli olarak sözü ve hareketleri sonuçları göründüğü zamana kadar takip edip unutmayanın, uyanık olduğunu gösterdiğini öğrendik.
6.    Allah ile beraber olanın kendisi için kıyametin gelmesini beklemediğini öğrendik.
                                     *                                                                                    
İşte böyle yaren,
Uyanık olmazsak; bize doğruyu, hakikati gösteren kişiyi ve işaretlerini göremeyeceğimizi, görsek bile önemini kavrayamayacağımızı, ince uyarılara yeteri dikkati veremeyeceğimizi böylece de kendimizi ahmak durumuna sokacağımızı öğrendik, anladık.

Başımıza gelen belaların ahmaklığımızdan geldiğini, şaşkınlık göstermenin yersiz bir davranış olduğunu, bela gelmedi ise Hakkın bir zaman tanıdığını, düzelmezsek geleceğini öğrendik, anladık.

Yapılan her işin sonunda varlığımızda değişme olacağını dikkatli ve kontrollü olanın daha üstün sonuçlar elde ettiğini öğrendik, anladık.

                                               *                                                    

RAVLİ

Popüler Yayınlar