Can küşayed suy-i
bâlâ bâlhâ
Der zede ten der
zemin çenk âlhâ
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 1546 inci beyit açıklaması)
“ Can (Yaşamı sağlayan görünmeyen varlık), yükseklere doğru
kanatlar açmada, ten tırnaklarıyla yere sarılmaktadır.”
Canın arzusu cananla (Gönülden sevgili ile) birleşmektir.
Ten ise toprak âleminden
göçmek istemez.
Can, canandan ten hapsine
geldi ki, bu âlemde seyran (Gezinti) etsin.
Can, doğanlar şahıdır.
Av avlanmak için geldi, bu
viranede (Yıkılmış veya harap olmuş yerde) karar
tutar mı?
Bu cihan ahır gibidir, ten de
eşek.
O, bu ahırdan dışarı çıkmak
istemez.
Yalnız ahırı gören eşektir.
Fakat her işinin sonunu gören
parlak, iyi bir adamdır.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ı sevgilisi
etmeyen can taşıyan kişinin, eşek hükmünde olduğunu öğrendik.
2.
Canımızın
sevgilisi olmayınca aşağılık kişi olarak kalacağımızı öğrendik.
3.
Can, sevgilisini bulmayınca yedi kat göğe
çıkma imkânına kavuşamayacağını öğrendik.
4.
Hayvan şeklinde
yaratılan insanın Allah ilmi ile Allah’a dost edinme imkânı verildiğini
öğrendik.
5.
Hayvani ruhun
uykuya esir olduğunu, uyanıklıktan haberleri olmadıklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Tenine bağlanıp kalanın
yücelere çıkamayacağını öğrendik, anladık.
Canımızın göklere uçmak
istediğini, oysa tenimizin de toprağa sıkı tutunmak isteğinde ve kuvvetinde
olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ