3 Şubat 2014 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 341

Hiş ebleh kün tebâ mirev sipes
Resteki zin eblehi yabi-vü bes
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 4.inci cilt 1419 inci beyit açıklaması)

“ Kendini aptal yerine koy, ona (Gerçekleri gösteren, sırları öğreten Tanrı erine) uy da yürü.
Ancak bu aptallıkla nefsin şerrinden kurtulabilirsin.”

Gel bu aklı, bu bilgiyi bırak.
Bir gönül sahibi olanın sohbetinde kendinden geç, ölü gibi ol ki o, sana gönül iklimine kılavuz olsun ve sen de onun himmetiyle gönülde seyran (Gezinti) edesin.

Gönülde seyran (Gezinti) edersen sultan olursun, ucu bucağı olmayan iklime başbuğ olursun.

Senin aklın ayağına bağ oldu, canın gönülde seyran (Gezinti) etmesi muhal (Gerçekleşmesi imkânsız) bir hale geldi.

Aklını, aşk yoluna feda et de, aşk şahından bakiy (Ebedi) olan aklı iste.

                                          ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’tan gelen bilginin doğru ve değerli olduğunu, her alanda aydınlık veren, yol gösteren bilgiler olduğunu öğrendik.
2.    Toplumun kullandığı aklı terk ederek Allah’tan gelen bilgilerle bilgilenmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Gönül âlemini tanıyıp gezinti yapmamızın tercih sebebimiz olması gerektiğini öğrendik.
4.    Toplum içindeki insanların değerli diye bize inandırdığı ve kabul ettiğimiz aklı bırakarak yaratıcının gönderdiği bilgileri kullanacak akılla yolumuzu seçmemiz gerektiğini öğrendik.
5.    Aklımızı dünyalık isteklerin zorlanmasından kurtararak Tanrı aşkını istememizin huzur ve rahatımız için önemli olduğunu öğrendik.
                                                                  *
İşte böyle yaren,
Dünya aklının başkalarını kandırarak, aldatarak, haklarını gasp ederek daha çok kazanmak, daha çok birikim sağlamak olduğunu, bu elde edişlerin de elde kalmayacağını, bırakıp gidileceğini öğrendik, anladık.

Hak ve haklılık peşine koşup da nefsimizi güçlendirerek zarar görmekten kendimizi kurtarmamız, bu alanı çabuk terk etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Bırak bize aptal desinler, aşağılasınlar, elimizdekini bile alsınlar.
Bizim için değerli olan ne mal, ne mülk, ne makam.

Güzel huyumuzu bozmamak için her şeyi feda etmekten çekinmememiz gerekir. 

Her ne kaybımız olursa olsun Yüce Tanrının daha iyisini ve kalıcı olanı vermesi için duacı olmamızın en iyi davranış olduğunu öğrendik, anladık.

                                               *                                                     

RAVLİ

Popüler Yayınlar