Behr-i ızhar-est in
halk-ı cihân
Ta nemaned gene-i
hikmetha nihân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 3028 inci beyit açıklaması)
“ Bu âlem halkı, hikmet
hazineleri gizli kalmasın, meydana çıksın diye yaratılmıştır.”
Allah, kudretini gösterdi de
yoktan bu varlıkları saçtı.
Kudretli Sâni (Yapan, işleyen, meydana getiren, yaratıcı ‘Allah’), cömertliğinden yoğu suretlerde var etti.
Yok, olan şeyler onun ibdai (Özgün) sanatıyla var oldu ve icat şarabıyla mest oldu.
Kaybolan, gizli olan yokluk
belirdi ve cihan olup göründü.
Bu sırlar nedir?
Kim bunları hakkiyle
anlayabilir?
Ne şaşılacak bir hikmettir:
Yok, vardır, var
yoktur.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik.
1.
Dış görünüşe
bağlı kalanların varlık ve yokluk arasındaki ilişkiyi anlama yeteneğinin
olamayacağını, anlayış sahibi olamayacağını, akıl erdiremeyeceğini öğrendik.
2.
Halkın içinde
temiz ruhlar olduğu gibi bazı kararmış ruhların da olduğunu, bunları
birbirinden ayırmak mecburiyet gerektirdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
İnci ile boncuğun, sap ile
samanın, iyi ile kötünün ayrıştığı bir dünya aleminde yaşadığımızı öğrendik,
anladık.
Temyiz (Ayırt etme) sahibi olanların bunu anlayabileceğini,
değerlendirebileceğini, kendilerine bu temyiz ışığı altında tercihler
yapabileceklerini öğrendik, anladık.
Daha geniş bilgi için:
RAVLİ TEMYİZ yazarak BU BLOGDA ARA
dan okumalısın.
*
RAVLİ