Her ki o ender
nazar mevsûl şud
İn haber ha piş-i o
ma’zûl şud
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 2067 inci beyit açıklaması)
“ Birisi, göz önüne vardı da
görüş mekamına erdi mi artık bu haberlerin onca hiçbir değeri yoktur.”
Ağzında şeker olana, şekerin
lezzetinden nasıl bahsedebilinir?
Kendisine ilmi-ledün (İlahi ilimler) keşfolmuş kimseye nakli (Anlatılan) ilimden bahsetme.
Nişansız olan padişahın
makbulü olan kimse, sevgilisini can gözüyle apaçık görür.
Öyle bir kimseye nakli bir
kitap getiriyorsun da, sevaptan (Allah’ın vereceği
ödülden), ikaptan (Allahın vereceği cezadan)
bahisler şerh (Anlatma, açıklama, yorumlama) ediyorsun.
Bu olur mu?
O, sevaptan(Allah’ın vereceği ödülden), ikaptan (Allahın vereceği cezadan) geçmiştir (Önemi kaybolmuştur).
Kitapsız ve derssiz onun nuru
parıldar.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll.
Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Duymakla,
okumakla, ders görmekle aklın inancını tamamlayamadığı, görünce aklın inanıp emin
olarak kabul ettiğini öğrendik.
2.
Görüş makamının
hakikati olduğu gibi görmek olduğunu öğrendik.
3.
Her gördüğümüzün
doğru olarak kabul etmenin yanlışa düşürebileceğini, bizi kendi inancını kabul
ettirmek için göz boyacılık yapılarak çeşitli hileler yapıldığını öğrendik.
4.
Arif kişinin
dünyanın hilelerinden, aldatmalarından ve vaat edilen cennet ve korku veren
cehennem için uğraşmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Arif kişi Allah’ın sanatını
gördüğünden gördükleri ile uğraşmaz.
Arif kişi Allah’ın
yaratıklarına, kendi yararını değil sadece Allah’ın kendisini istediğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ