Bâghâ-vü meyvaha
ender dilest
Aksi lütf-i ân
berin ab-ı gilest
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 1365 inci beyit açıklaması)
“ Bağlar, meyveler
gönüldedir.
Onların letafetlerinin (Güzelliklerinin, hoşluklarının, inceliklerinin,
nezaketlerinin) aksidir ki (Yansıması) şu
su ve toprağa vurup durur.”
Nerede bir mahrem (Yakınlık duyan) kimse ki su ve toprak hapsinden
kurtulmuş olan gönlün sırlarını ona söyleyeyim?
Bu sırlara mahrem (Yakınlık duyan) olan kişiler, gönül sahibi olanlardır.
Yoksa bu sırlar, akıllı
adamın işi değildir.
Akıllı adam, gönül sırlarına
agâh (Bilen, bilgili, haberli, uyanık) değildir.
Akıl dışarıdadır, onun bu
tarafa yolu yoktur.
Akıl, cihanın ahvalini (Davranış şeklini) inceden inceye bilir ama gizli
sırları bilmez.
Bu nüktelere (Herkesin anlayamayacağı ince manaya) karşı, zeki akıl
ahmaktır.
Sırları, ancak hayran olan âşık
bilir.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın rahmet
eserlerinin olduğu yerin gönül olduğunu, gönlümüzün dışında gördüklerimizin
dışarıdaki eserlerin eseri olduğunu öğrendik.
2.
Bahçelerin,
yeşilliklerin canda olduğunu, dışarıda gördüklerimiz ise akan suya vuran
görüntüler olduğunu öğrendik.
3.
Dünyanın bir
aldanış yurdu olduğunu öğrendik.
4.
Dünyada
gördüklerimizin hakikatin kendisi olmadığını, bir yansıma olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Ölmeden önce ölenin, gerçek
Allah’a kavuşmaktan bir koku alan mutluluğa kavuşur.
Bu dünyanın canın, gönlün bir
yansıması olduğunu anlamaya başlayanların hakikate adım atmış olduklarını
öğrendik, anladık.
Bu gerçeği anlamayanların
dünyada karşılaşacakları her şeyi anlayamayacaklarını, şaşkın ve kafası karışık
bir biçimde bu dünyada yaşayıp gideceklerini öğrendik, anladık.
RAVLİ ÖLMEDEN ÖNCE
ÖLÜNÜZ konusunu Googleden okuyarak
incelemelisin.
*
RAVLİ