Cehid kün tâ pir-i
akl-ü din şevi
Tâ çu akl-ı kül tu
bâtın bin şevi
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 2178 inci beyit açıklaması)
“ Çalış çabala da akıl ve din
piri ol (Olan bitenden haberdar, uyanık, kalbi uyanık,
bilgili, gerçekleri yanılmadan görebilen, ileriyi görebilen, uyanık, sezgileri
kuvvetli, anlayışı, kavrayışı, sağgörüsü, önsezisi olan biri.).
Bu suretle akl-ı kül (Doğadaki uyumu, uzlaşmayı, anlaşmayı, birliği görmek)
gibi iç âlemi gör”
Sen nasıl akıl ve din piri
olacaksın?
Kibir (Kendini beğenmişlik) ve kin (Gizli
düşmanlık) perdesi içinde kalmışsın.
Eğer pir değilsen pirlik
iddia etme, açken tokluk lafını etme.
Sen kendi zannınla
perdelenmişsin de kendini pir ve mürşit (Kendini
bağlananlara tasavvufu, sırları ve gerçekleri gösteren kişi) yapmışsın.
Ömrünün çoğu bilmezlikten
geçti.
Ekin ekme zamanlarından gafil
(Dikkatsiz) kaldın.
Çalış da bari elinde kalan
tohumları ek.
Geçmişe boş yere hasret çekme
(Gençliğine özlem duymak).
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Birisinin şahadet
getirip iman edince dine girdiğini, o kişinin tamamen mümin olmadığını
öğrendik.
2.
Din kurallarına
inanmadığı halde inanmış gibi gözüken münafıkların çok olduğunu öğrendik.
3.
Görünüşe takılıp
kalmadan iç âlemimizde olan ruhu, canı, gönlü görmemizin ve anlamaya
çalışmamızın gerektiğini öğrendik.
4.
İsteyerek akıl ve
din piri olmak için çalışmamız gerektiğini öğrendik.
5.
Dünya halkının kabul
edilen, beğenilen, hoş karşılanan, geçerli aklınızı Cenab-ı Hakkın aşk yoluna
verdiğimiz zaman nurlu bir akla kavuşacağımızı öğrendik.
6.
Yavaş-yavaş
Cenab-ı Hakkın nuruna alışmamız gerektiğini, alışmazsak aşağılık olarak
kalacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Kendini görünüş olarak,
ezberlediği parlak sözlerle, bilinmeyen sözlerle kendini pir olarak gösterenlerle
hakiki piri ayırt etmemiz gerekir.
Kendimize kılavuz olarak
seçeceğimize gönlümüzü bağlamadan evvel önce iyi sözüne, görüntüsüne,
yaşayışına bakarak birbirini doğrulayan olmasına dikkat etmemiz gerektiğini
öğrendik.
*
RAVLİ