8 Şubat 2014 Cumartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 352

Asumanhâ-vü zemin yek sîb dân
Kez dıraht-i kudret-i şud ayân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 4.inci cilt 1869 inci beyit açıklaması)

“ Gökleri ve yeri, Hakkın kudret ağacından bitmiş bir elma farz et.”

O niteliksiz Tanrı yer ve gökte kendi kudretini gösterdi.
Yer ve gökler hepsi O’nun eseridir.

O’nun nurundan aydınlandı.
O, yerden ve gökten münezzehken (Hiçbir şeye muhtaç olmayan) her zerrede göründü.

Tanrı yardım ederde senin gözünü açarsa sen, onu apaçık görür de sır ehli (Ustası) olursun.

Eğer O, kahrından (Kızar) senin kalbini kaparsa ebediyen körlükte ve bilgisizlikte kalırsın.
                                          ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Yer ve göğün Hakkın kudretinden küçük bir parça olduğunu öğrendik.
2.    Bizim de elmanın içinde olan, elma içinde ağaçtan ve bahçıvandan habersiz bir kurt olduğumuzu öğrendik.
3.    Elma içindeki kutrun bir canı olduğunu, bu kuvvetin elmayı delip dışarı çıktığını, elmanın buna engel olma gücünün olmadığını öğrendik.
4.    Uyku ve yemeğin önce insanı bağlarsa da sonra insanın meleklerden daha üstün bir duruma gelebileceğini öğrendik.
5.    Gözümüzün nuru dünyayı görür ama ruhumuzun göklere ulaşacak yetenekte olduğunu öğrendik.
6.    Nur için göz gerekmediğini, gözlerimiz kapalı uykuda bile gördüğünü öğrendik.
7.    Nur olmayan bir göz baksa da göremeyeceğini öğrendik.
                                                                 *
İşte böyle yaren,
Hakkın gücünü gördüğümüz kadar olmadığını, Hakkın kendi kudretini nuruyla gösterdiğini öğrendik, anladık.
                                               *                                                     

RAVLİ

Popüler Yayınlar