İn cihân-u ehl-i o
bîhasilend
Her dü ender
bivefây-i yekdilend
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 1649 inci beyit açıklaması)
“ Bu cihanda da, bu cihanın
ehlinde de hakiki bir faide (Fayda) yoktur.
Her ikisi de vefasızlıkta (Sevgisinde, sözünde, kararında durmayan) bir
gönüllüdürler.”
Bu cihanın ehli olanlar izzet
(Büyüklük, yücelik, ululuk), mal ve menâl (Ele geçirip) kazanmak için çalışırlar.
Hoş yaşamak hususunda dikkat
sarf ederler.
Uğraşırlar, gayelerine varmak,
en birinci arzularıdır.
Fikirleri tedbirlerle
doludur.
İşleri, güçleri tezvirdir (Söze yalan katmak).
Bu fani (Geçici) dünyada, bu bayağı kimseler kılı kırk yarar,
dünyevi her ince şeyi bilmeğe uğraşırlar.
Zekilikten, akıllılıktan laf
atar, dururlar.
Bunlar hakikatte pek ahmak (Akılsız, sersem, şaşkın, anlayışsız), kaba (Özensiz, gelişigüzel yapılmış, sevksiz), idraksiz (Anlayışsız) kimselerdir.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Bu dünyanın ve
dünyayı sevenlerin sevgilerinde, sözlerinde, kararlarında durmadıklarını
öğrendik.
2.
Dünyanın
hilelerinden bilgimizle ve aklımızla kurtulamayacağımızı öğrendik.
3.
Dünyanın
insanları kendisine bağladığını ve tuzaklarıyla yüce âlemlere gitmesine engel
olduğunu öğrendik.
4.
Öncesine önem
verenin sonuçlara da önem vermesi gerektiğini öğrendik.
5.
Her şeyin dışını
gördüğümüz gibi içini de görmemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Erkeklerin
sonuçları görmekte kadınlardan daha üstün olduklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
İyilerle dost olmayan
kişinin, şüphesiz kötülerle dost olacağını Hazreti Mevlana’dan öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ