31 Mayıs 2012 Perşembe

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE NEDEN RÜYA GÖRÜRÜZ

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Tanrı erlerinin uykuları uyku değildir.
Belki de uyanıklığın tam kendisidir.

Çünkü öyle şeyler vardır ki, uyanıklıkta insana gösterilmez.
İnceliği ve zayıflığı dolayısıyla ancak rüyada gösterilir ki ona takat getirilsin.
İnsan kâmil (Olgun) olunca da, ona artık perdesiz gösterirler.

Biri sordu:
“ Kuldan Tanrı’sına giden yol ne kadardır?
Dedim ki:
“ Allah’tan kula giden yol kadar” buna otuz bin yıl dense doğru olmaz çünkü sonu yoktur, ölçüsü yoktur.

Ölçüsüz bir şeyi ölçü ile ifade etmek, sonsuz bir şeyin sonundan bahsetmek imkânsızdır, batıl sözdür (İçi boş, dayanağı olmayan).
Sonsuz bir şeyin sonu belli olan şeyden daha uzak olduğunu bilmek de yersizdir.

Bütün bunlar sözün suret yönüdür.
Sonsuzlukla ilgisi yoktur.

Her nerede söz varsa, orada tanrı vardır.
Söz, bilinen o belirli güne kadar uzayıp gidecektir.

Derviş söze başlayınca itiraz gerekmez ona.
Evet, kaide budur ki, medresede söylenilen her sözün, medresede öğrenilen her düşüncenin konuya da, tartışmaya da faydası çoktur.

Ama bu söz bu faydadan bu konudan uzaktır, bu konuyla ilgisi yoktur.

Adamın biri, bir dostuna Hint kılıcı getirmişti.
Ona:
“ Bu Hint kılıcıdır” dedi.

Arkadaşı sordu:
“Hint kılıcı nasıl olur?”
Beriki cevap verdi:
“ Her vurduğunu iki parça eder”

Adamcağız da ona şu karşılığı verdi:
“ Sofi vaktini kaçırmaz, onu tecrübe için şu dikili taşa vuralım, sınayalım “ dedi ve hemen kılıcı getirdi, taşa vurdu.
Ama tersine kılıç iki parça oldu.

Arkadaşına dönerek şöyle dedi:
“ Hani sen bu Hint kılıcının özelliği vurduğu her şeyi iki parça etmektir diyordun?”
Arkadaşı:
“ Evet, kılıç Hint kılıcı olmaya Hint kılıcı idi ama taş ondan daha hünerli imiş” dedi.

Musa, Firavundan daha kuvvetliydi.
Firavun veli idi ama Musa veliden daha üstündü.
Dedi ki:
“ O halde onun sureti ne idi?”

                  ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı erlerinin uykularında bile uyanık olduğunu, gözlem yaptıklarını öğrendik.
2.    İnsanın tepkisine, hakikati olduğu gibi kabul etme, her şeyin Tanrı sanatı olduğunu anlayıp kavrayıp kabul etmesine kadar bunun rüya yoluyla gösterildiğini, uyarıldığını, öğretildiğini öğrendik.
3.    Tanrıya giden yolun sonsuz olduğunu, ölçü olmadığını öğrendik.
4.    Dervişlerin sözünün tartışma ortamına sokularak amacından saptırılmaması gerektiğini, çünkü dervişin kesin bilgiden konuştuğunu, sunduğu sözün hakikatini deneyip gördükten, sağlam bilgi olduğunu sınayıp gördükten sonra dile getirdiğini öğrendik.
5.    Firavunun veli olduğunu, ancak Musa’nın ondan daha üstün olduğunu öğrendik.
6.    Firavunun Hazreti Musa ile çocukluk arkadaşı olduğunu, sabaha kadar Tanrı’ya yalvardığını, af istediğini, ömrünün 400 sene olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

İnsan uykudayken uyumaz, ruhu başka bir alana giderek orada görür, konuşur, sorar, sorularına cevap alır.

Bu alanda ona yaptığı yanlışlıkları, edepsizliği veya memnunluk olunduğu, onaylandığını, iyi yolda olduğu kendisine açıkça gösterilir.

Ümitlerin ne zaman olacağı, yanlış isteklerin onu nasıl mahvedeceğini ona gösterilir.
O gün yapamadıkları nasıl yapıp elde edebileceğinin yolları gösterilir.

Doğruların ve yanlışların gösterildiği ve yaşatıldığı bir âlemdir.
Sen ters bir anlayışa sahipsen, anlaman için tersten gösterirler, rüya tabir edenler düzeltir, düzenler tekrar sana seni anlatırlar.

Rüya sonrası yorum önemlidir.
Çünkü bu yoruma göre kişi inanırlar ve bu yoruma göre yaşamını düzenler ve rüya gerçekleşir.

Onun için rüyanızı yorumlayacak (Tabir edecek) kişinin olgun ve uygun biri olması gerekir.
Hiç rüya görmüyorum diyenler yalancı ve ikiyüzlü kişilerdir ve nefsinin tamamen emrine girmişlerdir.

Rüyaların yorumundan utanç duyacaklarından görmedim deyip konuyu kapatırlar.

(Rüya konusunu irdelemek istersen RAVLİ RÜYA yaz Google’dan incele)
                                                      *
Tanrıya giden yol için zaman ve mekân ölçüsünün olmadığını, biz kendi isteğimizle ve çalışmalarımızla o yolda olmaya çalışırız ama o yolu kısaltan Tanrı’dır.

Tanrıya kadar giden bir yoldan gittin mi ve buldun mu yol bitmez.
Bundan sonra ki yol Tanrı ile beraber sonsuz bir yol olur.

(Daha fazlası için RAVLİ YOL yazarak Google’dan incele)
                                                         *
Söz Tanrı’dan geldiği için her nerede hangi dilde olursa olsun Tanrı varlığı kendini gösterir.

(Daha fazlası için RAVLİ SÖZ yazarak Google’dan incele)
                                                           *
Yaren bilmelisin ki Tanrı eri iyi işler yaptığı gibi kötü işler de yapar ve gösterir.

Musa ve Firavun bize iyi-kötüyü göstermişler ve bizim doğru yolu görmemizi ve yanlışlıklardan kendimizi kurtarmamız için yaşam öyküleri oluşturmuşlardır.

Tanrı böyle murat etmiştir ve bu olaylar gerçekten olmuştur.
Onun için iyi veya kötü olmaları bize örnek olmak içindir, ders vermek içindir, bizim yolumuzu aydınlatmak içindir.

İblis bile gelip peygamberimize öğüt verdiğini düşünürsek hep bu gün bizim faydamız için olduğunu anlamalıyız.
  
Her şeyin doğrusunu Allah bilir.
Bu sözler bizim anlayışımızla sınırlıdır.
                                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar