11 Mayıs 2012 Cuma

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE FİKİR TARTIŞMASININ FAYDASI

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Tanrı ile olan sözleşme nasıl olur?
Borcumuza karşı her şeyden bir parça olsun saklamayı ihmal etme!

Eğer bir lekis (Milyon) kadar olursa (ki ondan zengin sayılmam ve onsuz da yoksul kalmam) ancak sana bir şeyler açılır.

Nihayet bunlardan el çekeceğin zamana kadar sana görünmeyen âlemden ansızın doğuş olacaktır.
Böylece bizim tarafı da bir hamlede unutma!

Diyelim ki, akıl bir şey buyurur.
Heva ve heves onun tersini ister.

Bu şuna benzer ki, efendi “ Turşu getir “ der.
Hizmet eden “ Hayır”, “Tatlı getireyim, tatlı daha iyidir”

Bu uygun bir iş değildir.
Gerektir ki hizmet eden önce efendisinin istediğini getirmiş olsun.

Çünkü gerçekte, turşu efendinin isteğidir.
Sonra efendi “ Ben falan yere gidiyorum” der.
Hizmet eden “ Tanrı yoldaşın olsun git, ben gelmiyorum” der.
“ Niçin gelmiyorsun” deyince “ Dönüş zamanında gelirim, şu saatte mazeretim var” diye cevap verir.

Bu ters anlama, işin aksini öğrenmedir.
Hâlbuki bu yolda söz birliği, iş birliği gerektir.

Aksilik yaraşmaz.
Hayır, sen bana uyuşmazlık öğret, ben sana söz birliği öğreteyim.
Yani sen bana naz öğret, ben sana niyaz öğreteyim.

Nasıl ki adamın biri, bir din bilginine şöyle bir teklifte bulunmuştu.
“ Sen bana Yasin öğret ben de sana savaş öğreteyim.”

Bilgin yavaşça şöyle söyledi:
“ Sen bilimsel tartışmadan anlar mısın?
Yoksa bundan yoksun musun?
Tartışma sevdasında değil misin?

Şeyh Muhammed bunlardan hangisiydi?
Beni gerçekledi, tartışmadı.

Ama tartışmada bulunsaydı çok faydalanırdı.
Çünkü benim onunla tartışmam gerekliydi.

Eğer sahabe, Hazreti Muhammed’le (s.a) karşılıklı konuşsalardı onlar için çok daha faydalı olurdu.
Şimdi bu hangi nevidendir ki bahsediyorsun?

Bu manevi fayda kendine erişir.
Ancak tartışma ile elde edilen bu fayda nedir?

Eğer konuşurlarsa siz çok faydalanırsınız.
İşte ben sizin hakkınızda bunu düşünüyorum.

Siz de bana böyle yapıyorsunuz.
Kederliysen tazelenmek, yaşlı isen gençleşmek gerek.

Başıyla, kulağıyla, aklıyla oynamak gerek ki nasip alasın.
Hem mana isteyesin, hem yiyesin.

Yani hem ince manalar dinleyesin, hem de başka iş yapasın.
Şimdi” Bu saatte başka işim var” diyorsun.

İki iş bir arada nasıl olur?
Gerek ki iki işi bir arada yapasın.

Ulu Tanrı’nın bana öyle bir vergisi var ki birbirine aykırı yedi sekiz işi bir arada yüklenir, altından çıkabilirim.
Tanrı her şeyden üstündür.

                   ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Büyüklerin sözünden faydalanıp bir şeyler elde ettiysek şükrane olarak para ve hediyeler vermemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Hediye vermeyi düşündüğümüz zaman nefse uyarak vazgeçmemek gerektiğini öğrendik.
3.    Fikir tartışmasının çok faydalı olduğunu, yapmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Söylenen doğru sözü söylemenin ve onaylamanın iyi olduğunu daha iyisinin de fikir tartışması olduğunu öğrendik.
5.    Söylenen sözü olduğu gibi anlamamız sözü tersine çevirmemizin yanlış anlayışa ve tepkiye sebep olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

İlahi bilgiler ortada iken ancak almasını bilenler ve yaşamında ne manaya geldiğini anlayanlar faydalanır.

İnsanlık için Kuran’ı Kerim, hadisler ve veli söylerinde yeterince bilgi vardır.
Ancak bu bilgileri işleyecek sakinleşmiş bir akıl ve kişiliğin olumsuzluklarının ortadan kaldırılması gerekir.

Kişilik sorunun varsa doğru bilgiyi saptırır ne kendin ne de çevren faydalanamaz ama sen ısrarla doğru olduğunu savunur kendini ve çevreni zorlarsın.

Doğru anlama ve doğru uygulama gelişi güzel ve kendi kendine olmaz.
Yedi vadi geçip gerçekte kendini bulduktan sonra başlar.

Uzun ve zevkli bir uğraşıdır.
Anlamaya, parlak sözlere takılmadan okuyarak bu zamana doğru gelmelisin.

 (RAVLİ VADİ yaz Google dan 7 vadiyi sırasıyla okumalısın.
http://hacialidede.azbuz.com/index.jsp den bu vadileri anlatan hikâyeler mevcuttur.
Bunun için ana sayfanın sağ üstündeki bloğuna gir Ekim 2009 dan itibaren hikayeleri sırasıyla okumalısın.)

Büyükler akıl verir, yol gösterir.
Bu sözü doğru kabul edip yapan faydalar elde eder.

Peki, büyüklerin aklı ve yol göstermesi bu kadar mı?
Her vardığın yerden daha ilerisi için fayda yolları vardır.

Büyüğüne para ve hediyeler vererek onun doğru akıl vermesinden, yol göstermesinden faydalanmaya çalışmalısın.

Büyüğe vereceğin hediyeden o büyük zengin olmaz ama sana memnuniyetinden hiçbir zaman ve hiçbir kimseden duyamayacağın hakikatleri, daha kıymetli bilgilerini aktarır.

Bazı insanlardan bir şey yapmasını istediğimiz zaman onlar bizim tercihimizi değil de kendi tercihlerini önemsediklerinden ve beğendiklerinden önerileni yapmazlar, kendi bildiklerini yaparlar.

Fikir tartışmasından hakikat güneşinin doğduğunu öğrendik, anladık.
                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar