12 Mayıs 2012 Cumartesi

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE BÜYÜKLERİ ZİYARET

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Büyüklerin meclislerine gelmeye engel olan şey istidat eksikliğidir.
(İstidat: Doğrulma, alışma, bir şeyin kabulüne ve kazanılmasına olan tabii meyil)

İstidat, kabiliyet, dünya işlerinden feragat (Vaz geçme, el çekme) gerektirir ki, büyükleri ziyaretten bir fayda elde edilsin.
(Kabiliyet: Anlama, anlayış, kabul edebilirlik,  alabilirlik)

Ziyaret edenler niyazda (Yalvarışta), armağan sunmakta ağır davransalar bile, yine ziyaretleri boşa gitmez.
Ama en iyi durum için de çalışmak gerektir.

Bazılarında iyilik umudu göremiyorum ki, pişmanlıktan önce uyanmış olsunlar.

                   ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:

1.    Büyüklere ziyarete gitme isteği doğrulma, alışma, bir şeyin kabulüne ve kazanılmasına olan tabii meyli olanların istediğini öğrendik.
2.    Anlama, anlayış, kabul edebilirlik,  alabilirlik durumu olanların ziyarete gittiklerini öğrendik.
3.    Büyüklüğü görenler sohbete susamış olarak büyükleri ziyaret ederler.
4.    Sırlara karşı gözleri kapalı olanlar büyükleri ziyaret etmezler. 
5.    Büyükleri ziyaret etmeyenler bilgi ve hakikat rızkından mahrum kalırlar.
6.    Büyükler ilahi bilgiler, latif ve zarif şeyler anlatırlar, dinleyenler Tanrı’ya susamışlıklarını giderirler mest olurlar.
7.    Giderken hediyeler götürmemiz, yalvarış ahlakıyla ilgi duyduğumuz konuyu sormamız gerektiğini öğrendik.
8.    Hediye vermeyeyim bende kalsın, ben ondan üstünüm, ben söyleyeceklerini biliyorum diyenlerin uykuda olduklarını, zarar gördüklerinde uyanacaklarını, fırsatları kaçırmış olacaklarını öğrendik.


 İşte böyle yaren,

  “Sadakalar (zekâtlar) Allah’tan bir farz olarak ancak,
Yoksullara,
Düşkünlere,
(zekât toplayan) memurlara,
Gönülleri (İslam’a) ısındıracak olanlara,
Kölelere,
Borçlulara,
Allah yolunda çalışıp cihat edenlere,
Yolcuya mahsustur.
Allah pekiyi bilendir, hikmet sahibidir)
(Tevbe suresi 60)
Büyükler bu ayetin bereketinden sırları ve bilgileri dostların hakkı olmakla beraber başkalarını da bunun feyiz (artan, çoğalan) ve bereketinden faydalandırırlar.
                                      ***
ZİYARET NASIL OLMALIDIR

1.    Ziyaret işleri aksatmayacak şekilde olmalıdır.
2.    Sevdiğin bağlandığın tamamen senin malın gibi düşünmemelisin, onun özeline saygı duymalısın.
3.    Saygı ve sevgi duyarken sanki kıymetli bir şey sahibi gibi kıskançlık yapmamalısın.
4.    Verici olan birinin hep sana vermesini beklememelisin.
5.    Verici olanın taksim etmesine razı olmalısın.
6.    Hak edişi istemek doğrudur ama verilene de razı olmak gerekir.
7.    En kıymetli olan manevi helal rızık ve Tanrı’nın yücelik ve ululuk nurunu en değerli olarak bilmeliyiz, verilene razı olmalıyız.
8.    Bazı şeyler azar-azar verildiğinde fayda sağlandığını bilmeliyiz.
9.    Tanrı’nı hisse olarak ayırdığının bize er geç geleceğini bilip acele etmemeliyiz.
10.                      Anlamasan bile itiraz etmemelisin, sonra anlarım diye susmayı tercih etmelisin.
11.                      Sesini yükseltmeden, hitap etmelisin.
12.                      Kendinin ne kadar bilgili olduğunu anlatmaya uğraşmamalısın.
13.                      İmtihan etme maksadıyla soru sorulmamalıdır.
14.                      İki kaşının arasına bakılmalıdır.
15.                      Abdestli olmalıdır.
16.                      İç huzuruyla olmalıdır.

Yaren,
Büyüğün huzurunda olduğun zaman sana söz akışıyla birlikte nur akışı da olacağından kalbini tamamen o büyüğe teslim etmelisin.
Kalbinden şüpheleri atıp tamamen emin durumda olmalısın.

Sana direk hitap edilmese bile hisseni alırsın.

Huzurda söylenen sözlere nefes denir.
Nefes gittikçe etkisi yükselen ve iyileştirici kuvvete sahip olduğundan sözleri can kulağıyla dinlemelisin.

Ziyaret edeceğin kişi hayatta değilse uykuya geçmeden önce aziz ruhlarına Fatiha ve üç ihlâs okuyarak sevabını bağışlarsın inşallah rüyanda ziyaret eder nasibini alırsın.
                                    *
RAVLİ

Popüler Yayınlar