12 Mayıs 2012 Cumartesi

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE ÖĞÜT ALMAYAN

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Bazı veliler aceleci oldukları için sana galip görünürler, ama o derece galip değildirler.
Bazı veliler de yumuşak görünürler ama çok hareketli ve galip olurlar.

Onların dilekleri biraz gecikir.
Davacının davasından vazgeçeceği zamana kadar uzar, onların nişanı, marifetleri kalmamış olmasıdır.

Bir marifetten bahsedemezler.
Bizim sözlerimiz arasında söz karıştıran Şeref Lehaveri gibi kimseler, bulanık suda boğulmuşlardır.

Rüyasında büyük bir bulanık suyun içine daldığını, iki parmağını oynatarak:
Aman Şemseddin-i Tebrizi elimi tutsun” diyerek imdat istediğini görmüştü.

Bu rüya ona yeter derecede bir öğüt olmadı.
Tekrar benim yanımda nebilerin mucizeleri ile velilerin kerametleri arasındaki farkı anlatmaya başladı.

Nebiler her ne zaman dilerlerse mucize gösterir diyordu.
Velilerin sözleri nerede, sen nerede?

Sonra, bazı Rafızîler devamlı bazıları da devamsız olurlar, bazıları da ihtiyarsız (kararsız ) olurlar, bir kısmı da ihtiyarlarıyla (kararlarıyla) Rafızîlik ederler diye tutturdu.

O, veliyi kendi haliyle kıyaslayarak tasvir ediyordu.
Onun sözlerinden ve işinden yüz çevirince de: “ Beni kıskanıyor, bana hıncı var (Öç almayı güden öfke)” diyor.

Hâlbuki benim öyle bir huyum var ki Yahudilere bile dua ederim.
“ Tanrı hidayet versin (Hak yoluna, doğru yola yol bulsun), onları doğru yola yöneltsin” derim.

Bana sövenlere de dua ederim.
“ Ulu Tanrım, ona bu halinden daha iyi bir hal ver ki sövüp sayacağı yerde bir tespih okusun, seni ansın ve ilahi âlemle meşgul olsun!” derim.

Onlar bana nereden çattılar da, “ Bu velidir veya veli değildir” diye tartışmaya başladılar?
Ben veli olayım, olmayayım sana ne!

Nasıl ki Cuha’ya “ Hele şu tarafa bak dediler, tepsiler götürüyorlar”.
Cuha şu cevabı verdi:
“ Bize ne?”

“ Ama sizin eve götürüyorlar” deyince de
Cuha: “ O halde size ne? Dedi.

Ben de şimdi “Size ne?” diyeceğim.
İşte bu sebeptendir ki halktan çekinmekteyim.

(Cuha, Arapların Nasreddin Hocası sayılan küfeli bir meczuptur.)

                 ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Velilerin kerametinin gecikmesinin zamana yayılmasının sebebinin kendilerini önde ve üstün göstermekten sakındıkları için olduğunu öğrendik.
2.    Bazılarına rüyasında bulunduğu durumu, kurtuluş yolunu ve onu kurtaracak kişiyi gösterdikleri halde önemsemeyip yanlış yapmaya devam ettiklerini öğrendik.
3.    Rüyamızdan da öğüt almamız gerektiğini öğrendik.
4.    Halkın öne çıkmış bilinen bir insanı olduğu gibi kabul etmek yerine, onu bir kalıba koyup kendi bilgisine göre isimlendirmeye, sıfat vermeye çalıştığını öğrendik.


İşte böyle yaren,

Bazı kişiler kendi bildiğine, kendi yaptığına güvenir ve öğüt almaktan vazgeçer.
Böyle kişiler hataya yönelmişlerdir ve çok zarar ederler.

Tanrı yolunda öğütlere önem verilerek gidilecek yol anlaşılır, önerilen öğütlerle de tehlikelerden uzaklaşmak için bilgiler verilir.

“Mümin aynı hataya iki kere düşmez” hadisini mealen hatırlamalıyız.

Kendine güven iyidir ama öğüt almayan fazla ilerleyemeden tuzağa düşer ve mahvolur.

RAVLİ ÖĞÜT yaz Google dan diğer yazıları okumalısın.
                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar