Ger nemaned
iştihay-ı nân-u âb
Mi dehed in du
kût-i müstetâb
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
6.inci cilt 3167 inci beyit açıklaması)
“ Sende ekmek ve suya iştah
yoksa bu ikisi de olmadan gene sana tertemiz bir rızık verir.”
Hayvani gıdalardan kesilirsen
ve yemek nasibinden perhiz edersen Hakkın fermanına uyar, din sofrasında Hakkın
misafiri olursun.
Allah’ın bu davet
sofrasındaki gıdası irfan (Anlama, bilme, sezme)
nurudur, ağızsız, boğazsız yenir.
İşte o zaman senin zatında,
niteliksiz zat ve nişansız (Niteliği sorulamayan, işin
niteliğinden sorumsuz olan) sıfatlar da görünür.
İhsan, Hakkın ezeli (Başlangıcı belli olmayan zamandan) vasıflarının (Niteliklerin) aynasıdır (Görüldüğü
yerdir).
O aynadan o cömert Allah’ın
vasıfları (Nitelikleri, nicelikleri, yüzü, görünüşü,
özellikleri) görünür.
*
Neler öğrendik:
1.
Gıdanın sadece
yiyecek ve içecek olmadığını, meleklerin kokudan gıda aldıklarını öğrendik.
2.
Aşk ile her an
diri olan canın aşkın yanında etkisinin ve yetkisinin az olacağını öğrendik.
3.
İnsana dirilik
verenin aşk olduğunu öğrendik.
4.
Allah’tan aşk
gıdasını, aşk hayatını istememiz, canın önemini bırakmamız, gerektiğini
öğrendik.
5.
Aşk hayatı
yaşayanların Hakkın sıfatlarını bir berrak su gibi yansıttıklarını öğrendik.
6.
Marifet
sahiplerinin Hak ilminin aynası olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Canımızı, iştahımızı Güzel
yüzlü Allah’a yönlendirdiğimiz zaman Allah’ın başka bir gıda olan aşk gıdasıyla
ihtiyacımız olanı verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ