27 Mayıs 2014 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 566

Zan şeved ateş rehin-i sûhte
Kost ba âteş zibiş rehin-i sûhte
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 3082 inci beyit açıklaması)

“ Kav, önce yakılır alıştırılır da ondan sonra ateş alır.”

Aşığın canı, Elest meclisinin  (Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Diye ruhlara Allah’ın ilk hitap ettiği an ve zaman) aşk ateşiyle yanmış ve yanmaya kabiliyet kazanmıştır.

Ezelde (Başlangıcı olmayan zamanda olan) aşk ile aşina (Bildik, tanıdık) oldu da ondan ötürü o nuru kabul etti.

Aşk, mademki Allah’ın güzel vasıflarındandır (Övülen özelliklerindendir) ve insanın da o sıfatlardan nasip ve hissesi vardır.

O halde Âdemoğulları, Hakkın vasıflarının mazharlarıdırlar (Niteliklerinin ortaya çıkıp görünür olmasındandır).
Onun için Hakkın o temiz ve güzel vasıflarını (Övülen özelliklerini), kendinden iste.

Zat, zaten sıfatlardan (Görünüş, yüz, çehre, nişan, alamet bakımından benzer olmadan) dışarı değildir.
Zât-ı Kibriya (Hürmete lâyık büyük, ulu olan) nurlarının ışıklarını da yine kendinden iste.
                                        *
Neler öğrendik:
1.    Allah’a aşk ateşinin ilk meydana geldiği an ve zamanın Allah’ın insanların ruhunu ilk hitabıyla olduğunu öğrendik.
2.    Elest meclisinde Allah’ın zatı görüp hayran olanların bunu unutmadıklarını, aşklarının kuvvetlenip güçlendiğini öğrendik.
3.    Doğru yolun, Hak yolunun nuruna yol gösterenin aşk olduğunu öğrendik.
4.    Kalp gözünün açılması için baş gözümüzün gördüklerini önemsiz kılmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Âşıklığın bir pencere olduğunu, gönlümüzün sevgilinin güzel yüzünün aydınlığıyla aydınlandığını öğrendik.
6.    Her an Allah’ın güzel yüzüne bakmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
7.    Güzel gönüllere yol bulmaya çalışmamız gerektiğini, başkalarını düşünmekten uzak durmamız gerektiğini öğrendik.
8.    Düşmanlarımızı bile sahip olduğumuz aşk sanatıyla dost haline getirebileceğimizi öğrendik.
9.    Biz güzel olunca güzele de güzelliğe de ulaşabileceğimizi, ruhumuzu kimsesizlikten kurtarabileceğimizi öğrendik.
10.                      Aşkın hafif ıslaklığının ruhlar bahçesini beslediğini, nefesinin ölmüş olan ruhu dirilteceğini öğrendik.
11.                      Aşkın hem dünyalık hem de görünmeyen yüz binlerce güzellikler sanatını ve saltanatlarını bağışladığını öğrendik.
                                            *
İşte böyle yaren;
Mumun ucunu yakmadıkça ışık vermeyeceğini, aşk ateşini yakmayınca yüz binlerce güzelliğe kavuşamayacağımızı öğrendik, anladık.
                                             *

RAVLİ

Popüler Yayınlar