Yâr rab â yâr çun
binşeşte şud
Sad hezarân levh-i
sır danişte şud
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
6.inci cilt 2641 inci beyit açıklaması)
“ Sevgili, sevgilisiyle
beraber oturunca yüz binlerce sır levhini (Sırların
yazılı olduğu levha yazılı olanları) bilir!”
Velilerin huzurunda insanın
gönlü açılır da gönüldeki gizli sırlar görünür.
Haberde varittir ki (Olabileceği akla gelen):
“ Mümin (Tanıyarak, bilerek Allah’a inanmış), müminin
aynasıdır” , o aynada sen kendi güzelliğine bak.
Senin aynan bir Allah adamı
olursa orada kendi cemalini (Güzel yüzünü)
görürsün.
Görünce de hayran olur,
bülbül gibi, gülün karşısında inlersin.
Âşıkların nazarında perde
açılmış olduğundan bir an bile niyazdan (Yalvarıştan)
geri durmazlar.
*
Neler öğrendik:
1. Allah’la bir olanın sırların yazılı olduğu levhayı
görebileceğini öğrendik.
2. Gönünü Veliye sevgiyle verenin gizli sırları
görebileceğini öğrendik.
3. Allah’ın insanı özenle yarattığını, sayısız kendi
özellikleriyle donattığını ancak Mümin kula bakmakla, yakın olmakla
görebileceğimizi öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Görünen gücümüz ve
değerlerimiz olduğu gibi görünmeyen fakat etkisin çok büyük olan değerlere ve
güce sahip olduğumuzu bilmemiz ve aktif hale getirmemiz gerektiğini öğrendik,
anladık.
Görünmeyen özelliklerimizi
bize doğru anlatan Hak aşığı, arif, veli, ermiş gibi Hak adamlarını bulup
yakınlaşarak anlayıp bilmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Velilerin, âşıkların,
ariflerin ibadet şekillerine bakarak ben bunu yapamam diye kaçmanın,
güzelliklerden uzaklaşmanın yanlış olduğunu, sevgiyle yaklaşanlara Allah’ın
verdiği kuvvet ve zevkin olduğunu, böyle davranışların zor olmadığını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ