Her ki baş ed kût-ı
nûr-i Celâl
Çon nezâyed ezlebeş
sihr-i helâl
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
6.inci cilt 2925 inci beyit açıklaması)
“ Gıdası, ululuk nuru olan
kimsenin dudağından nasıl olur da sihr-i helâl (İyilik
için dua) doğmaz.”
Bu nazm-ı şerif, âb-ı
hayattır.(Bu şiir ebedi hayatı sağlayan sudur)
Sözlerimi anlamaya lâyık
keşki bir arkadaşım bulunsaydı.
Allahım!
Senden bir hemdem (Yakınlık duyacağım arkadaş) istiyorum.
Öyle bir hemdem ki, sırlarıma
mahrem (Gizli sırlarımı öğrensin) olsun.
Körlere ben nasıl ışık
tutayım?
Kargalara ben nasıl şeker
saçayım?
Şeker hastalığı olan safravi
mizaçlılara (Tatlılıktan rahatsız olana) taze
helva vermek, sağır kulaklara güzel ses dinletmek beyhudedir, ziyandır.
Ah, aşk derdiyle dertlenmiş
bir sohbet arkadaşı nerede?
Soğuk canlı hamlar (Terbiye görmek, işlenmek istemeyen kişiler),
meclisimden uzak kalsınlar.
*
Neler öğrendik:
1.
Her kimin gıdası
Allah’ın güzel yüzünden aldığı nur olursa artık dudaklarından güzel sözler
döküleceğini öğrendik.
2.
Arı nasıl ki Hak
emri ile uğraşısıyla bal yapıyorsa, kişinin Hak emriyle uğraşısı ile tat,
lezzet, hastalıklara ilaç olacak sözler söyleyeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hak nurundan olan sözler ile
beslenip büyümüş kimsenin ağzından çıkan sözlerin insanda gittikçe artan ve
kuvvetlenen iyiliğe yönelten etkisi kuvvetli sözler olduğunu öğrendik, anladık.
Köre ne gösterirsek
gösterelim göremeyeceği, sağıra ne kadar güzel sözler söylesek duymayacağı için
kendisini kör ve sağıra döndürmüş, kendini geliştirmekten uzak tutan kişiye
bizlerin tesir edemeyeceğini, onların perdeli olduklarını, bu hükmün de
Allah’tan olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ