8 Mayıs 2014 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 528

Vallah ez aşk-ı vucud-i canperest
Güşte ber katli duvum âşık terest
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 1543 inci beyit açıklaması)

“ Vallah, o canlar bağışlayan varlığın aşkıyla şehit olan, ikinci defa öldürülmeye pek aşikârdır.”

Ne mutlu o kimseye ki dostun aşkında şehit olur.
Onun kan bedeli, dostun visalidir (Allah’a kavuşmaktır).

Bir damla can, can denizine mustağrak (Manevi âleme karışmış) olur.
Damla mahv olur (İnsan olarak noksanlıklarından kurtulur), umman olur.

Heva ve heveste mahvolan (Zevklerden, şehvetlerden, boş ve geçici şeylerden kendini temizlenen) damla ise yok olur, şüphesiz ki ziyan olur (Tertemiz).

Uzun gecelerde sakın uyuma, aşlayarak Cenab-ı Hakka yalvar.
Seher vakitlerine kadar cananın aşkıyla mum gibi yana yakıla gözyaşları dök.
                                       ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Tozu gören gözün, rüzgârı da görmesi gerektiğini, köpüğü görenin denizi de görmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Görmenin işin aslını görmek olduğunu, insan olmanın gereği olduğunu öğrendik.
3.    Görüşe önem vermemiz gerektiğini, görmek için bakmamız gerektiğini öğrendik.
4.    İleriyi görmenin sayısız farkların olduğunu görmeye yaradığını, bu görüşü kazandıracak kişiyi bulmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Her şeyin görünmeden önce yapım yerinin yokluk âleminin denizinde olduğundan o denizi bulup yok olmamız gerektiğini öğrendik.
6.    Has dervişin teninden, malından geçebilen olduğunu, işin beden yokluğu olduğunu, geri kalanın dilencilik olduğunu öğrendik.
7.    Aç gözlü olmayıp hırs göstermememiz, kısmetimizden fazlasını göz dikmeden, helal ile yetinip haramı istekli olmamamız gerektiğini öğrendik.
8.    Karşılaştığımız dertlerden şikâyet etmeden sarsılmadan yokluk yolunda gitmemiz gerektiğini öğrendik.
                                                 *                                                       
İşte böyle yaren,
Yukarıda işaret edilenleri anlamayanların zikir etmeleri gerektiğini, zikrin fikri harekete geçirdiğini öğrendik, anladık.

Bu yolda hemen olgunluğa ulaşılmadığını, istekle çalışarak emek vermek gerektiğini öğrendik, anladık.

Bu yolda reddedilme veya kabul edilme endişesine düşmememiz gerektiğini, Allah’ın emirlerini yaparak, yasakladıklarından uzak durarak doğru yolda gitmemiz gerektiğini, Allah’ın takdiri gelene kadar yoldan ayrılmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Her şeyin zamanı, yeri ve imkânı olduğunu, duruma göre hareket tarzımızı oluşturmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Gözü nurlu keskin olan kişinin, dışa bakarken içi de gördüğünü öğrendik, anladık.

Kendi isteklerimizden temizlendiğimiz vakit doğru olanı Hak için yapmaya başlayacağımızı ve bu davranıştan sorumlu tutulmayacağımızı öğrendik, anladık.
                                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar