22 Mayıs 2014 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 556

Yek dem-i hicrân ber âşık çu sâl
Vasl-i sali muttasıl pişeş hayâl
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 2674 inci beyit açıklaması)

“ Âşığa bir an ayrılık bir yıl gibi gelir.
Ayrılıksız bir yıllık vuslatsa (Sevgili ile buluşmak) bile ona göre hayal gibidir.”

Âşıklar, sevgililerin ayrılığıyla tatlı-tatlı ağlarlar ve inlerler.
Uzun gecelerde aşk ile inlemek, feryat etmek, niyaz (Yalvarış) etmek, ah ne tatlıdır!

Âşıkların ayrılığı hakikatte visaldir (Kavuşma), mülakattır (Buluşup konuşmadır).
Âşık, maşukundan bir an bile ayrı kalmaz.

Aşk, maşukunda naz (İsteksiz gibi görünerek yalvartır) eder.
Maşuk (Sevilen, sevgili), âşıktan niyaz (Yalvarış) eder.

Hakikat gözüyle bakarsan, görürsün ki, âşık (Seven) da, maşuk (Sevilen) da aşktan başka bir şey değildir.
                                        *
Neler öğrendik:
1.    Aşkın susuz olduğunu ve susuzu aradığını, gecenin gündüzü, gündüzün geceyi takip ettiği gibi birbirini takip ettiğini öğrendik.
2.    Gündüzün karanlık geceye çaresizlikle zorlanmış bir âşık olduğunu, gecenin de gündüze daha çok hasret çeken bir âşık olduğunu öğrendik.
3.    Âşık olan ve olunanın her an birbirlerini aradığını ve birbirlerinin peşinden koştuğunu öğrendik.
4.    Âşık olan ve olunanın birbirine hayran ve kul köle olarak birbirine bir şekilde tuttuğunu öğrendik.
5.    Sevenin gönlünde her an sevdiğinin olduğunu öğrendik.
                                    *
İşte böyle yaren,
Âşıkların çektiği sıkıntının acı vermediğini, tatlılık verdiğini öğrendik, anladık.
                                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar