Âşıkam men ber fen-i divânegi
Sîrem ez ferhengi-vü ferzânegi
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 573 inci beyit açıklaması)
“
Ben divanelik (Zarar
vermeyen delilik) fennine (Fiziğine, kimyasına,
matematiğine, biyolojisine) âşığım.
Akıllılığa
(Gerçeği iyi görebilen ve ona göre davranan) ve
usluluğa (Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen davranışa)
doydum.”
Hazreti
Mevlana’nın aklı, halkın akıllarından ileriydi.
İlimde
(Bir şeyin doğrusunu bilmek), irfandan herkesten
üstündü.
Aşk
divaneliğine âşık olduğu için, akıllılığa ve usluluğa doymuştu.
O,
can denizinin irfanına (Gerçeğe ulaştırıcı güçlü sezgisine)
karşı, başkalarının bilgi ve irfanı nedir ki?
O
eşsiz irfan padişahı o kadar yüksek olan ilmini, fazilet (İnsan yaratılışındaki bütün iyi huylar, erdem)ve
marifetini (Ustalık, hüner, uzmanlık) aşk yoluna
feda etti.
Bu
cihanın iş ve gücünü, aşk dostluğuna, aşk sevgisine terk etti.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. Allah’ın ahlakıyla Allah’ın kendini, hakikatini görene
kadar ahlak yolunda çalışmamız gerektiğini öğrendik.
2. Can gözümüzü toprağa bakmaktan vazgeçip göklere
bakmamız, aradığımızı orada bulabileceğimizi bilmemiz gerektiğini öğrendik.
* İşte böyle yaren,
Allah’ın
rengiyle renklenmemiz yani renksiz olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Avcı
olmamız gerekir, avımızı mekânsızlık (Adresi kolayca
bilinmeyen) âleminde arayan çalışmalar içinde olmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
Akıl,
bilgi, ustalı, uzmanlık aşamalarından sonra bir insanın aşk makamına gelmesinin
gerektiğini öğrendik, anladık.
Aşk
makamında olan sıra dışılık olan divaneliği herkesin kolayca anlayıp kabul
edemeyeceğini, bu makamdaki ebedi mutluluğu herkesin tadamayacağını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ