4 Mayıs 2014 Pazar

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 520

Tâ negerdi O nedâni eş tamâm
Hah ân envar baş ed ya zulâm
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 757 inci beyit açıklaması)

“ İster nurlar, ister karanlıklar olsun.
Sen O, olmadıkça O’nun tamamıyla bilemezsin.”

Sen O, olmadıkça, sana O, ayân (Belli, açık) olmaz.
Kendinden geç, O, ol ve O’nu bil.

Zaten sen O’sun, fakat O’nun nuru ile gözünü aydınlatıp açmadıkça O’ndan habersizsin.

Kendinsiz (Ben ve ben merkezli) olmadıkça O’nu bilen olmazsın.
Ey selim (Doğru, dürüst, kusursuz, sonu iyi olan) kimse!

Kendin O’sun ama bilmiyorsun.
Aşk şarabıyla mest olmasaydın âlemde ne varsa hepsini kendi varlığında bulurdun.

Muhakkak ki insanın kadri (İtibarı, değeri, kıymeti, hasiyeti), gördüğü miktardır.
Kişinin zâti (Kişiye özel) ne mertebede (Derece, rütbe, basamak) ise o miktarda görür.
                                       ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Gördüğümüz her şeyin görünmeyeni aramamıza isteğimizi ve arama yolunu kapattığını öğrendik.
2.    Sözle fazla ilgilenenin yoğun uğraşısından dolayı Tanrıdan gelen kokuyu alamayacağını, Tanrı yüzünü gösterse bile göremeyeceğini öğrendik.
3.    Delile çok önem verenlere Allah’ın iyi deliller verdiğini ancak bu yolu izleyenlerin daha iyi olan özü bulamayacaklarını, delil arayışının yollarını keseceğini öğrendik.
4.    Maksadın dışında konuşmanın zekâsı gelişmemiş kişilerin yapacağını öğrendik.
5.    Delile bağlı kalanların ölüm sonrasını anlayamayacaklarını öğrendik.
6.    Akla çok önem verenlerin yanlış ve yersiz düşüncelere kapılacağını, kötü ihtimallere daha önem verilerek olmayacak bir şeyi olacak gibi kabul ederek ruh sağlını bozacağını öğrendik.
7.    Benliğimizin en büyük düşmanımız olduğunu bilmemiz ve unutmamamız gerektiğini öğrendik.
                                            *                                                             
 İşte böyle yaren,

Kendimiz kendimize saldırmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Net görmemize engel olanın perdenin benliğimiz olduğunu öğrendik, anladık.

Kendimizi değil, ben ve ben merkezli söz ve davranışlarımızı öldürmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Bizi mezara sokan ölümü değil, olgunluğa kavuşturan, nura ulaştıran ölümü seçmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Kendini değiştiren, iyiye dönüştüren önemli, değerli olduğunu öğrendik, anladık.

Toplumun üzerimizde oluşturduğu benliği atıp Tanrı’nın istediği, kendinde olan benliği almamız ve bu yolda çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                            *

RAVLİ

Popüler Yayınlar