Mümin-ü tersa
cehud-ü gebr-u muğ
Cümle ra ru suy’i
ân sultan oluğ
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
6.inci cilt 2419 inci beyit açıklaması)
“ Mümin de, Hıristiyan da
Yahudi de, Mecusi ve kâfir de hepsi O Ulu Sultana (Allah’a)
yüz tutar.”
Halk, her tarafta dostu
aramaktadır.
Hakikatte hepsinin maksudu O’dur.
Puta tapan, önüne put koymuş.
Fakat o puttan muradı, onun
da dosttur.
Gerçi nakşe (İşlemelere) ve surete (Görünene)
yüzünü döndürmüştür ama arzusu nimetler veren yaratanadır.
Surete (Görünüşte) mabudu putsa da hakikatte maksudu (Ulaşmak istediği amacı) yaratandır.
Şeriata (İslami kanun ve kurallara) göre şüphesiz ki o kâfirdir
ama hakikatti ancak Allah bilir.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
İnsanların hangi
inançta olursa olsunlar Allah’ı muhtaç olduklarını bildiklerini, aradıklarını
ve yöneldiklerini, öğrendik.
2.
Bütün inançlarda
hatta dağların, taşların, suların ve ateşlerin bile Allah’ın adını andıklarını,
hamd ettiklerini öğrendik.
3.
Bütün inançların
Allah’ı dost olarak gördüklerini ve bildiklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Görünüşe önem verenlerin
hisleri, aklı daha ileride olsa bile engele takılırlar.
Hazreti Mevlana gel diye
davetinde;” gel, daha yakına gel, önündeki putu
kaldırayım da engelsiz Allah’a kavuş” diye doğru, geçerli aydınlık yolu
gösterdiğini ve öğrettiğini, yardım ettiğini öğrendik, anladık.
İnancı seven ve değer
verenlerin sonuç olarak Allah’a yönelmiş olduğunu, Allah’ı dost olarak kabul
ettiklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ